Nikah/Talak üzerine yemin etmenin hükmü nedir?

Bildir
Question

Soruyu neden yöneticiye raporladığınızı kısaca belirtin.

Bildir
İptal

Nikahım üzerine yemin ederim ki bir daha bu günahı işlemiyeceğim, eğer bir daha bu gunahı işlersem, nikahım zarar görsün/nikahım bozulsun/nikahım düşsün, bir daha geri dönüş olmasın gibi bir söz söylemenin hükmü nedir?

 

Answer ( 1 )

  1. Yanıtı neden yöneticiye raporladığınızı kısaca belirtin.

    Bildir
    İptal
    Bu yanıt düzenlendi.

    Talâk sözlükte “serbest bırakmak, bağından kurtulmak/bağını çözmek” anlamında olup, fıkıh terimi olarak belli lafızlarla nikâh akdinin çözülmesini ifade eder. Türkçe karşılığı boşama ve boşanmadır. “Talâka yemin ederim/Bana talâk gerek olsun/Şart olsun/Talâk boynumun borcu olsun şu işi yapacağım/yapmayacağım.” şeklinde bir şeyin gelecekte yapılmasını veya yapılmamasını isteme konusunda kararlılığını kuvvetlendirmek ya da “Talâk üzerime olsun ki dün filan yere gittim.” şeklinde geçmişteki bir haberin doğruluğunu kuvvetlendirmek için talâk üzerine yapılan yemin biçimine “talâka yemin” denmektedir. Yemin konusu olan iş; kocanın, hanımının veya üçüncü bir kişinin işi olabilmektedir. Çoğu kez -boşanma arzusu olmadığı halde- alım satım, bir haberi tasdik gibi ailevi olmayan konular için de bu yemin tarzına başvurulabilmektedir.

    Talâka yemin hususuyla, Rasulullah (s.a.s.) döneminde ve sahabenin ilk zamanlarında karşılaşılmamaktadır. Bu, Peygamberimiz (s.a.s.) ve sahabe dönemi sonrası çıkmış olup ve toplumda yaygınlaşan bir meseledir. Bu meselesinin hükmünün ne olduğu hakkında açık bir delil olmadığından bu konuda fukaha ihtilaf etmiştir. Bu konuda; talâkın gerçekleşeceği, gerçekleşmeyeceği, yemin kefâretinin gerekeceği şeklinde üç görüş ortaya çıkmıştır. Başta dört mezhep olmak üzere Cumhura göre şartın gerçekleşmesi ile talâk gerçekleşmektedir. Cumhur nezdinde diğer iki görüş şaz ve icmâa aykırı görüşler olarak telakki edilmiştir. Cumhur alimler Kur’an, icmâ, kıyas, sahabî ve tabiîn görüşlerinden bazı deliller getirmişlerdir.

    a. Şâri‘, “Yeminlerinizi tutun.” diye emretmektedir. Buna göre yapılan yeminlerin gereği yerine getirilmelidir. Talâka yeminde, yeminin bozulması ile yeminin gereği olan boşama gerçekleşecektir. Ancak Cumhur boşama yeminini yemin olarak değerlendirmesine rağmen hükme gelince yeminin hükümlerini değil, boşamanın hükümlerini geçerli kılmıştır.

    b. Kocaya boşama yetkisi veren ayetlerin mutlak oluşu sebebi ile koca boşama yetkisini her türlü şekilde kullanabilir. Bu şekillerden biride boşama yeminidir. Boşamadan söz eden ayetler, derhal boşama ile ta’lik şeklindeki boşamalar arasında bir ayırım yapmamıştır.

    c. Hz. Âişe’den (r.a.) şöyle rivayet edilmiştir: “Ne kadar büyük olursa olsun her yemine, yemin keffareti gerekir. Ancak azat etme ve talâk hariç.” demiştir. Buna göre talâka yeminde kefâret yoktur. Bu rivayet, İbn Abdilberr’in “et-Temhîd” kitabında senedsiz ve mevkûf olarak geçmektedir. İbn Teymiyye ise bu rivayeti “Ancak azat etme ve talâk hariç” kısmını zikretmeksizin Hz Aişe’den (r.a.) nakletmekte ve talâka yeminin de bir yemin olduğunu, bununla boşama olmayacağını sadece kefâret gerekeceğini söylemektedir.

    d. Saîd b. Müseyyeb, Hasanı Basrî, Atâ, Şa‘bî, Şureyh, Saîd b. Cübeyr, Mücâhid ve Katâde gibi birçok tabiîn büyükleri, boşama yemininin bozulması ile boşama gerçekleşeceğini söylemişlerdir. Sahâbe ve tabiînden hiç kimse boşamanın gerçekleşmeyip kefâret verilmesi gerektiğini söylememiştir. Sahabe ve tabiinden sonra gelen mezhep sahibi müctehidler de boşamanın gerçekleşeceğini söylemişlerdir.

    e. Boşamaya yemin, muallak talâk gibidir. “Şöyle yaparsan talâk üzerime lazım olsun/talâka yemin olsun/şart olsun.” demek ile “Şöyle yaparsan boşsun.” benzeri manalar kastedilmektedir. Sahabe şartlı boşamayı geçerli saydığından, boşama yemini de geçerlidir.

    f. Boşamaya yemin, sarih talâk lafzıdır. Herkes bu lafzın boşamada kullanıldığını bilir. Boşama yeminlerinde kullanılan lafızlar, sarih lafız olduğundan kişinin boşamaya niyet etmesine gerek olmaksızın boşama yeminleri gerçekleşir.

    g. Bir kimse bir şeyi şarta bağlayarak kendine lazım kıldığında, şartın gerçekleşmesi ile o şey ona gerekli olmaktadır. Aynı şekilde talâkı bir şarta bağlayarak yemin eden yani talâkı kendisine lazım kılan kimse de, söz konusu şart gerçekleştiğinde kendisine lazım kıldığı talâk da gerçekleşecektir.

    h. Boşanma, bir ıskat tasarrufu olup kişi boşama hakkını ıskat edebilir. Iskat tasarrufları, şarta bağlanabilen tasarruflar olduğundan, boşanma da şarta bağlanılarak yemin edilebilir.

    i. Derhal boşamak bir ihtiyaç olduğu gibi, kadına gözdağı vermek amacı ile boşama yeminine de ihtiyaç duyulabilir.

    j. Talâka yeminin gerçekleşeceği konusunda icmâ vardır. İcmâ-ı ümmet ise hata üzere birleşmez.

    En İyi Yanıt

Yanıt Ekle

Bu soruya yanıt vererek sitenin Hizmet Koşulları ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş sayılırsınız.