Menü

Zekatı aksatmak bereketsizliğe sebep olur mu, ödenmemiş zekat borcu nasıl ödenir?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
554 görüntülemeZekat ve Öşür
0 Yorum

Zekatı aksatmak bereketsizliğe sebep olur mu, ödenmemiş zekat borcu nasıl ödenir?

Yaklaşık 12 sene önce üzerinden bir yıl geçmiş olan, altınlardan dolayı 400€ kadar zekat vermem gerekiyordu. Acaba bu 12 sene evvel vermediğim zekattan dolayı bir bereketsizlik mi hakim üzerimde? Bana ne yapmamı tavsiye edersiniz?

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından en iyi cevap olmaktan çıkartıldı 11/08/2024

URL Kopyala
0

Zekât, temizlik, artma ve bereket demektir. Başka bir ifadeyle Cenab-ı Hakk’ın kendi lütfundan servet verdiği zenginlerin, sırf Allah rızası için mallarının belli bir miktarını, Allah’ın bildirdiği kimselere ve yerlere vermesidir. Böylece hem muhtaç olanların ihtiyaçları giderilmiş, hem sehavet gibi yüksek bir haslete mazhar olunmuş, hem de Allah’ın emri yerine getirilmekle onun rızası kazanılmış olur. Zekâtla hem mal sahibi temizlenir, hem de malında bereket görülür. Nitekim bir ayette mealen şöyle buyrulur: “Onların mallarından sadaka (ve zekât) al ki, bununla onları (günahlardan) temizleyesin, onların (sevaplarını) artırıp yüceltesin…” (Tevbe, 9/103)

Allah Rasulü (s.a.s.) “Mallarınızı zekâtla koruyun, hastalarınızı sadakayla tedavi edin, belaları dua ile savın” buyuruyor. (Taberani, Mucemü’l-Kebir, Hadis No: 10044) Zekât, sadece sınıflar arası bir köprü vazifesi görmüyor. Zekât aynı zamanda her bir insanın hayatını bereketlendirip, muhtemel bela ve musibetlere karşı da bir zırh oluyor. Yani zekâtını hakkı ile veren bir zenginin hem malı bereketleniyor hem de başına gelebilecek bela ve musibetlere mâni oluyor. Tabiri caiz ise, zekât her insan için manevi zırh ve sigorta vazifesi görüyor. Zekât verilmediği takdirde insan hem manevi açıdan hem de maddi açıdan büyük bir risk ve tehlike altına giriyor. Maddi cihette musibetlere maruz kalırken, manevi yönden de ebedî hayatının mahvına sebep olur.

“Cezalar amelin cinsine göre verilir.” kaidesince kıtlık, iktisadi buhran, enflasyon, ticari malın telef olması vesaire gibi birçok musibetin sebebi zekâtın terk edilmesi şeklinde değerlendirilebilir. Faraza o yıl içinde 5.000 TL zekât vermesi gereken kişi, onu vermediği takdirde, bir kaza yapar ve arabasında o kadar hasar meydana gelir. Allah zekât vermemenin cezasını bir şekilde insana ödetir. Misalleri çoğaltabiliriz. Zekât ve yardımlaşmanın tesis edildiği toplumlarda muhtaç kimse kalmayacağı için gasp, hırsızlık, hased ve kinden dolayı mala zarar verme gibi durumlar da olmayacaktır. Mal, ticaret ve sermaye, huzur ve güven içinde olacaktır. Bu da zekâtın başka bir faydasıdır.

Zekâtın farz olması için belli başlı şartlar vardır, bu şartlardan bir taneside malın üzerinden bir yıl geçmesidir. Ancak zekâtın eda edilmesi belli bir vakitle sınırlı değildir, yani namazı vaktinde kılmak eda, vakti çıkınca kılmak kaza olur, halbuki zekât için böyle bir durum yoktur, ömürde ne zaman verilse eda olur. Bu bağlamda, bir insanın zekat borcunu senesi dolunca ödemesi gerekirken, belli bir zaman sonra vermiş olsa da zekât borcunu îfâ etmiş olur. Fakat zekat fakirin hakkıdır ve bir an evvel ona ulaştırılması gerekir. Her ne kadar daha sonra verilmesi mümkün ise de, gecikme sebebiyle farz olan zekat miktarında oluşacak değer kaybı telafi edilerek verilmesi gerekir. Zira zekat farz olduğu vakitte fakir onunla örneğin; on ekmek alırken geç verildiğinde dokuz ekmek alabiliyorsa bir ekmek karşılığı kadar zekat eksik verilmiş olacaktır.

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından en iyi cevap olmaktan çıkartıldı 11/08/2024
0
Toplam 1 cevaptan 1 tanesi gösteriliyor. Diğer cevapları görmek için tıklayın.
Cevap yaz..