İslam’da bir etin helal olması için bir takım şartlar vardır. Bunlar hayvanı kesen kişinin taşıması gereken şartlar ile hayvanda olması gereken şartlardan oluşmaktadır. Buna göre hayvanı kesecek kimsenin, akıl ve temyiz gücüne sahip, Müslüman veya ehl-i Kitap olması gerekir. Putperestlerin, ateşperestlerin, ateistlerin vb. kestikleri hayvanların eti yenmez. Ayrıca kesilen hayvanın Allah’ın haram kılmış olduğu cinsten olmaması, sağlığa çok zarar verici herhangi bir durumun olmaması gerekir. Ehl-i kitabın, şartlarına uygun kestikleri hayvanların etinden ve mubah içerikli et ürünlerinden yenilebileceği gibi, içerisinde İslam’ın kesin olarak yasakladığı domuz eti ve benzeri bir madde bulunmadıkça diğer yiyeceklerden de yenilebilir.

Kişinin bulunduğu ülke bir İslam ülkesi veya ehl-i kitabın çoğunlukta bulunduğu bir ülke olmazsa o ülkede satılan etlerin İslamî usullere göre kesildiği bilinmedikçe yenmesi helal olmaz. Ayrıca, domuz ürünlerinin veya İslam’a göre helal olmayan alkol vb. şeylerin helal yiyeceklere katılma ihtimali bulunan lokanta veya yemek yerlerinden sakınılması gerekir. Dolayısıyla kişinin elinden geldiği kadar ihtiyatlı bir şekilde hareket ederek haram ürünlerin karıştırılmadığı, böyle bir şüphenin olmadığı mekânlardan gıda ihtiyacını karşılaması gerekir. Şayet yaşanılan ülke bir İslam ülkesi ya da ehl-i kitabın çoğunlukta olduğu bir ülke olursa, hayvanları İslamî usullere aykırı bir şekilde kestikleri bilinmedikçe, buralarda el kesimi olan sığır, koyun, tavuk vb. mubah hayvanların etlerinden yenmesinde bir sakınca olmaz. Ancak eti yenenlerden olsa bile hiçbir hayvan, aşağıdaki şartlara göre meşru kesim yapılmadan helal olmaz:

(A) Güç yetirilen hayvanlarda ruhun alınması, boğazdaki damarların kesilmesiyle gerçekleşmelidir. Fakihler, bu damarlardan en az hangisinin kesilmesi gerektiği konusunda farklı görüşlere sahiptir.

(B) Kesim yapan kişi, akıllı ve temyiz kabiliyetine sahip bir Müslüman, Yahudi veya Hristiyan olmalıdır.

(C) Kesim sırasında Allah’ın adı anılmalıdır. Eğer kasıtlı olarak besmele çekilmezse, cumhur ulemanın görüşüne göre kesilen hayvan leş hükmündedir. Ancak, unutarak besmele çekmeyen kişi mazur görülür ve kestiği hayvan helaldir.

* Kitap ehlinin (Yahudi ve Hristiyanların) kestikleri hayvanların helal kılınması, onların kesim sırasında şer’i kurallara uymaları nedeniyledir. Onlar, kutsal kitaplarında belirtildiği gibi, leş, boğulmuş, darbelenmiş, yüksekten düşmüş ve yırtıcı hayvan tarafından yenmiş hayvanları haram sayarlardı. Kesim sırasında sadece Allah’ın adını anarlardı. Bu nedenle, onların kestikleri hayvanlar Müslümanların kestikleri hayvanlar gibi kabul edilmiş ve helal kılınmıştır.

* Doğru olan görüş, Müslümanların kestikleri hayvanlarda olduğu gibi, Kitap ehlinin kestikleri hayvanların helal olması için de unutmak dışında besmele çekmenin şart olduğudur. Yüce Allah’ın “Üzerine Allah’ın adı anılmayanlardan yemeyin” ayeti, Müslümanları ve Kitap ehlini kapsamaktadır.

* Kitap ehlinden kasıt; teslis (üçleme), kefaret ve benzeri batıl inançlara sahip olsalar bile, temel inançlarına inanan Yahudi ve Hristiyanlardır. Allah’a, peygambere ve semavi kitaplara inanmayan materyalistler ise, isimleri Hristiyan veya Yahudi olarak kayıtlı olsa bile, Kitap ehli hükmünde değildir.

* Günümüzde Hristiyanlar, kesim konusunda dini yükümlülüklerden uzaklaşmış ve dinlerinin hükümlerini terk etmişlerdir. Bu nedenle, bir etin Hristiyan biri tarafından meşru bir şekilde kesildiği kanıtlanmadıkça, günümüzde onların kestikleri hayvanlar helal değildir. Piyasalarında satılan ve kesenleri bilinmeyen etler de helal değildir.