Menü

Yapmamız gereken bir ödemeyi bir arkadaşımız yapsa sonra ona ödesek caiz olur mu?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
463 görüntülemeBorç Hükümleri

Yapmamız gereken bir ödemeyi bir arkadaşımız yapsa sonra ona ödesek caiz olur mu?

Bir yere para ödememiz gerekiyor, benim elimde o para yok, bir başkasından rica ediyorum ki sen benim adıma öde ben sana sonradan veririm. Bu yaptığımız işlem caiz midir? Allah razı olsun.

Havale, borç ilişkilerinde ve ticârî işlemlerde kolaylık sağlamak için, sosyal bir ihtiyacı karşılamak üzere meşru kılınmış bir akiddir. Şartlarını yerine getirerek yapılacak bu akid, insanların birbirlerini daha iyi tanımalarına, ilişkilerini ona göre düzenlemelerine, bu vesileyle başka iyi münasebetler tesis etmelerine yardımcı olabilir. Sosyal hayatta hoşgörü, birbirine güven, verilen sözü yerine getirme, İslâm’ın bize öğrettiği önemli prensiplerdir. “Ey iman edenler (yaptığınız) akidleri yerine getirin” (el-Mâide, 5/1); “Ve o (mü’minler) emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler” (el-Mü’minûn, 23/8) buyurulmuştur. Hadis-i Şerifte, muameleleri kolaylaştırmak için, ödeme gücü olan birisine havale edilerek alacağını ondan alması istenen kişinin bunu olumlu karşılaması ve buna uyması istenmiştir: “Zengin bir insanın borcunu ödemeyip uzatması zulümdür. Bir kimse böyle zengin, borcunu ödemeye gücü yeten birisine havale edilince ona uysun, o havaleyi kabul etsin.” (Ö. N. Bilmen, İstılahutü’l Fıkhiyye, Kamus, VI/298)

Borçlu, kendisinden alacaklı olan şahsı bu borcu ödemeyi kabul eden bir arkadaşına havale etse ve arkadaşı da onun borcunu ödese daha sonra da asıl borçlu arkadaşının ödediği meblağı ona ödese bu işlem İslam fıkhına göre havale işlemidir ve caizdir. Ancak borç ödemesi hangi para birimi ile yapılmış ise borcu ödeyen kişiye aynı para birimi ile geri ödeme yapılacak şekilde havale anlaşması yapılmış olmalıdır. Havâle İslâm hukukçuları arasında genelde, “borcun bir zimmetten diğer bir zimmete nakledilmesi veya bunu sağlayan akid” şeklinde tanımlanır. Havâlenin rüknü, tarafların akde rızâlarının göstergesi konumunda olan icap (teklif) ve kabuldür. Havâlenin kuruluşunda kural olarak akdin her üç tarafının da rızâsı aranmakla birlikte havâle türlerine ve borç ilişkisinin taraflarına bağlı olarak iki tarafın rızâsının yeterli görüldüğü de olur. Hanefîler, havâle işlemi tamamlandığında alacaklının hakkının selâmette olması kaydıyla havâle edenin borçtan kurtulduğu görüşündedir. Havâle işleminin sona ermesinin en tabii yolu havâle edilenin alacaklıya borcu ödemesidir.

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 02/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..