Bir rahmet ve kolaylık dini olan İslâm’da besin maddelerinin helâl alanı geniş tutulmuş, insan sağlığı başta olmak üzere zorunlu hallerde yiyeceklerle ilgili bazı sınırlamalar getirilmiş, bâtıl inançlara dayalı yasaklar ortadan kaldırılmış, eski ümmetlere yasaklanan bazı yiyecekler helâl kılınmıştır. Kur’an’da peygamberlere ve müminlere temiz ve helâl yiyeceklerden yemeleri, verilen nimetlere şükretmeleri ve sâlih ameller işlemeleri emredilmiştir. (el-Bakara 2/168, 172) Yiyecek ve içeceklerde aslî hüküm ibâha olup haramlık ârızî sebeplerden kaynaklanır. Bunlar da yiyecek ve içeceklerin zehirleyici, uyuşturucu, sarhoşluk verici, dolayısıyla insanın beden ve ruh sağlığına zararlı olması yahut dinen necis sayılması gibi durumlarda söz konusudur. Dinimiz sağlığa çok önem vermiştir, kişinin kendine emanet olarak verilmiş olan bedenini koruması gerekir. Bu nedenle sağlığa zarar verecek derecede yanmış/yanık yiyecekleri yemek mekruh olmakla beraber, bu hüküm sağlığa vereceği zararın derecesine göre değişir. Sağlığa zararlı olmayacak derecede yanık olan yiyeceklerin yenmesinde ise bir sakınca yoktur.