Menü

Üzerinde necaset olduğunu namaz kıldıktan sonra farkeden iade etmesi gerkir mi?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
419 görüntülemeNamazı Bozan ve Bozmayan Şeyler
0 Yorum

Üzerinde necaset olduğunu namaz kıldıktan sonra farkeden iade etmesi gerkir mi?

Yıkandıktan sonra tenasül uzvunda idrar gören kişinin iç çamaşırı necis olur mu, çamaşırı değişmeden kıldığı namaz geçerli olur mu?

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 21/11/2024

URL Kopyala
0

Küçük abdest bozduktan sonra idrar yolunda kalabilecek idrar damla ve sızıntılarının tamamen kesilmesi için bir süre bekleme, bundan sonra vücuttaki idrar sızıntılarını temizleme işlemine fıkıh dilinde “istibrâ” denilir. Özellikle erkekler açısından istibrâ önemlidir. Şâyet özür hâli söz konusu değilse idrar sızıntısı olması durumunda abdest geçerli olmaz. Bunun için de idrarın vücuttan iyice çıkmasını beklemek, bu amaçla biraz hareket etmek, yürümek veya öksürmek gerekir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1, 344-345). Zira Hz. Peygamber, “İdrardan sakınınız, çünkü kabir azabının çoğu idrardan sakınmama sebebiyledir.” (Dârekutnî, es-Sünen, 1/232-233 [464-466]; bkz. Buhârî, Vudû’, 55 [216]; Müslim, Tahâret, 111 [292]) buyurmuştur.

Bu itibarla istibrâ yaptığı hâlde namaz kıldıktan sonra iç çamaşırında ıslaklık gören kişi bunun idrar olduğunu bilmiyorsa temizlenme sırasında kullandığı temiz sudan kaynaklandığını varsayar ve vesveseye itibar etmez. Hatta kişi vesveseli biri ise istibrâ yaptıktan sonra uzvuna ve çamaşırına az bir temiz su serpmesi ve ileride göreceği ıslaklığı idrara değil, bu suya hamletmesi tavsiye edilmiştir. (İbn Nüceym, el-Bahr, 1/252; el-Fetâva’l-Hindiyye, 1/49). Ancak kişi, namazdan sonra çamaşırında gördüğü ıslaklığın, namazdan önce veya namaz esnasında çıkan bir idrar damlası olduğunu biliyor ve çıktığı anı hatırlıyorsa, o takdirde abdestsiz namaz kılmış sayılır. Çünkü idrar yolundan gelen akıntılar abdesti bozar ve abdestsiz kılınan namaz iade edilir. (Merğinânî, el-Hidâye, 1/17) Ayrıca ıslaklığın boyutları el ayasından daha fazla ise çamaşırını değiştirmesi veya kirlenen kısmı yıkaması gerekir.

Namazın sahih olma şartlarından biri de bedende, elbisede ve namaz kılınan yerde herhangi bir necasetin bulunmamasıdır. Kan, irin ve idrar gibi necis sayılan şeyler namaz kılmadan önce, bulundukları yerden giderilmelidir. Bir kimse üzerinde necaset olduğunu bildiği elbiseyle namaz kılamaz. Necaset, namaz eda edildikten sonra fark edilirse bakılır; elbise üzerinde bulunan necaset azsa namaz geçerlidir. Fakat fazlaysa namazın tekrardan iade edilmesi gerekir. Hanefî mezhebine göre az olan ve affedilen necasetin miktarı bir dirhem (katı necasette 3.2 gram, sıvı necasette bozuk bir tl genişliğinde bir alan) kadardır. Genel itibariyle Şafiî mezhebi, affedilen kan miktarı için herhangi bir miktar belirlemezken bunun ancak örfle ölçülebileceği görüşünü benimsemiştir. Ayrıca İmam Şafi’nin eski görüşü, Hanefilerde olduğu gibi affedilen necasetin avuç ayası kadar olduğu yönüdedir. (Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc I, 533)

Ancak Şafi mezhebinde bir görüşte necasetin varlığından habersiz namaz kılan veya necasetin varlığından haberi olup daha sonra unutan kimsenin namazı tercihli görüşe göre geçerlidir. (Nevevi el mecmu 3/163) Diğer görüşte necasetin kendisine bulaştığını unutur ve selam verdikten sonra hatırlarsa namazı tekrar iade eder çünkü namazın bir şartını yerine getirmemiş olur. Aynı şekilde yıkamayı unutursa. Ancak tüm bu meselelerde bu mezhepte tercihli görüşe göre namazı tekrar kılmaz. İster necaseti unutsun ister yıkamayı unutsun veya necaset olduğundan haberi olmasın veya hükmünü bilmesin veya namazdan önce mi sonra mı olduğunu unutsun tüm bunların sonucunda namazı tekrar kılmasına gerek yoktur. Zira yüce Allah şöyle buyurdu: “Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği ile yükümlü kılar…” (Bakara/286)

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 21/11/2024
0
Cevap yaz..