Sözleşme süresi dolmadan kira sözleşmesini fesh etmek caiz midir?
Sözleşme süresi dolmadan kira sözleşmesini fesh etmek caiz midir?
Biz evimizi 5 yıllığına sözleşmeyle kiraya verdik. Bu süre bitmeden o eve biz yerleşmek için o kişileri evden çıkartabilir miyiz deprem oldu korkuyoruz kalacak yerde yok kiradayız.
URL Kopyala
İslâm hukukunda icâre akdi, hem gayri menkul ve menkul eşyanın kullanımını konu alan kira akdini, hem de insanın çalışmasını konu alan iş akdini kapsamakta, tarifin unsurlarını menfaat ve ivaz teşkil etmektedir. Taraflardan biri için menfaati teslim etme, diğeri için bedeli ödeme borcu söz konusu olduğundan icâre akdi iki taraflı ve bağlayıcı (lâzım) bir akiddir. Akdin konusu menfaat olduğu ve menfaat de akid anında bulunmayıp zaman içerisinde ortaya çıkacağı için akid âdeta ortada olmayan (ma‘dûm) bir şey üzerine kurulmaktadır. Menfaatin başlangıçta mevcut olmayıp akid süresince peyderpey ortaya çıkması sebebiyle klasik dönem İslâm hukukçularının genel nitelendirmesine göre icâre akdinin kuruluşu menfaatin ortaya çıkışına paralel olarak devamlı yenilenir veya akid bu şekilde yenilenerek birbirine eklenen akidler şeklinde devam eder.
Fakat akitte bütünlük sağlamak ve icabın kabulle irtibatını korumak için akid menfaate değil menfaatin ait olduğu eşya veya insana izâfe edilmiş, bir bakıma ayn menfaatin yerine geçmiştir. (Serahsî, XV, 75; Sâdî Çelebi, VIII, 5-6) Genel anlayışa göre icare süresi “her aylığı”, “her yılı” şeklinde zaman birimine dayalı olarak tesbit edilmiş fakat bu sürenin sonu belirlenmemişse sınırsız süreli icare akdi söz konusudur. Bu durumda akid, ilk zaman birimi için bağlayıcı olup daha sonraki her zaman biriminin başında taraflardan her birinin mevcut akdi diğerine haber vermesi şartıyla bozma hakkı vardır. Dolayısıyla yıllık, beş yıllık vb. şeklinde imzalanan sözleşme o süre için bağlayıcıdır, meşru bir mazeret olmadıkça tek taraflı fesh edilmesi caiz olmamakla birlikte karşılıklı anlaşma neticesinde iptal edilebilir yahut farklı şekilde yenilenebilir.
Kira akdi, tarafların karşılıklı anlaşması ile süresinden önce sona erdirilebileceği gibi kira süresinin dolması ile tabii olarak son bulur. Taraflardan birinin ölümü halinde Hanefîler’e göre akid sona erer, diğer mezheplere göre ise sona ermez. Ancak Osmanlı hukukunun son dönem mevzuatında çoğunluğun görüşü benimsendiği gibi Hanefî mezhebi içinde de tamamen veya kısmen bu görüşte olan son devir âlimleri vardır. (Ali Haydar, I, 743; Bilmen, VI, 182) Ayrıca kira akdi, me’cûrun kullanılmasının kısmen veya tamamen imkânsızlaştığı durumlarda (kusur) ve Hanefîler’e göre taraflardan biri için haklı bir mazeretin (özür) bulunması halinde de sona erer. Mal sahibi için geçerli ciddi mazeretler de akdin tek taraflı feshini meşru kılar.
Fesih hakkı fesih sebebinin ortaya çıkmasından itibaren başlar. Bu haktan yararlanacak olan taraf akdin devamı halinde zarara uğrayacak olan taraftır. Fesih sebebi ortadan kalkarsa fesih hakkı da düşer. Akidden beklenen amaç tamamen yok olmuşsa karşı tarafa ihbar gerekmeksizin akid kendiliğinden sona erer. Fakat kısmî imkânsızlık ve mazeretler halinde akdin karşı tarafın bilgisi dahilinde veya mahkeme mârifetiyle feshedilmesi daha isabetli görülmüştür. Kira akdi son bulduğunda her iki taraf da elinde karşılıksız kalan mal ve kira bedelini karşı tarafa iade eder.