Menü

Secdede alnın en az ne kadar bir miktarının yere değmesi şarttır?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
1.00K görüntülemeNamazı Bozan ve Bozmayan Şeyler

Secdede alnın en az ne kadar bir miktarının yere değmesi şarttır?

Namazda secdede alnın ve ayağın bir zerresi bile yere değse yeterli mi, yoksa alnın çoğunluğu değmesi şart mı? Engebeli bir arazide namaz kılınca böyle sıkıntılar olabiliyor yerine göre.

Namazda secdenin ne şekilde yapılacağı Rasûlullah’ın (s.a.s.) sözlü ve fiilî sünnetiyle açıklanmıştır. Konuya ilişkin rivayetlerin fakihler tarafından değerlendirilmesi ve yorumlanması neticesinde secdeyle ilgili bazı meselelerde farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Hadislerde secdenin alın, eller, dizler ve ayak parmakları olmak üzere vücudun yedi kısmını yere değdirmek suretiyle yapılacağı (Müslim, “Ṣalât”, 44; Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 150, 151; Tirmizî, “Ṣalât”, 87), bazı rivayetlerde Peygamberimizin (s.a.s.) alnı zikrettikten sonra eliyle burnunu da işaret ettiği (meselâ bk. Buhârî, “Eẕân”, 133; Müslim, “Ṣalât”, 226) belirtilmektedir.

Hanefî mezhebinde farz olan alnın ve ayakların, hiç değilse bir ayağın yere değmesidir. Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinde yukarıda zikredilen yedi kısmın her birinin, Mâlikî mezhebinde sadece alnın bir bölümünün yere değdirilmesi farzdır. Secdede alınla burnu birlikte yere değdirmek İmam Şâfiî’ye göre namazın geçerlilik şartlarından, Hanefîler’e göre namazın vâciplerindendir. İmam Mâlik yalnızca alnın yere değmesi durumunda secdenin sahih olacağı, sadece burnun değmesi halinde ise geçerli olmayacağı görüşündedir. Secdede ayak parmak uçlarının yere değdirilmesinin farz olması sebebiyle secde yaparken vücudun bu kısımları yerden kesilmemeli, en azından bir ayak parmağı secde yapılan zeminle temas halinde olmalıdır. Ancak bazı Hanefi alimleri bunu farz değil, vacip kabul etmişlerdir.

Muhitul’Burhani’nin beyanına göre, alnını küçük taşın üzerine koyan kişinin secdesinin sahih olup olmadığından Nusayr hazretlerine sorulduğunda cevaben; ”alnının çoğunu yere koyduğu takdirde caiz olur, aksi takdirde caiz olmaz” şeklinde cevap verdi. Kendisine; ”Ebu Hanife’ye göre burun ucu miktarıyla secde farzı yerine geldiği halde neden caiz olmaz” denince cevaben şöyle dedi ”çünkü yere değen burun tam bir uzuvdur fakat alından bu kadar olan bir miktarın yere değmesi durumunda yere değen ne tam bir uzuvdur ne de tam bir uzvun çoğudur, bu nedenle caiz olmaz. (Muhitul’Burhani, 1/364)

ﺳﺌﻞ ﻧﺼﻴﺮ ﻋﻤﻦ ﻳﻀﻊ ﺟﺒﻬﺘﻪ ﻋﻠﻰ ﺣﺠﺮ ﺻﻐﻴﺮ، ﻗﺎﻝ: ﺇﺫا ﻭﺿﻊ ﺃﻛﺜﺮ اﻟﺠﺒﻬﺔ ﻋﻠﻰ اﻷﺭﺽ ﻳﺠﻮﺯ، ﻭﺇﻻ ﻓﻼ ﻳﻘﺒﻞ ﺇﻥ ﻭﻗﻊ ﻣﻘﺪاﺭ اﻷﻧﻒ ﻋﻠﻰ اﻷﺭﺽ ﻟﻢ ﻻ ﻳﺠﻮﺯ ﻋﻠﻰ ﻗﻮﻝ ﺃﺑﻲ ﺣﻨﻴﻔﺔ ﻗﺎﻝ: ﻷﻥ اﻷﻧﻒ ﻋﻀﻮ ﻛﺎﻣﻞ، ﻭﻫﺬا اﻟﻘﺪﺭ ﻣﻦ اﻟﺠﺒﻬﺔ ﻟﻴﺲ ﺑﻌﻀﻮ ﻛﺎﻣﻞ، ﻭﻻ ﺑﺄﻛﺜﺮﻩ ﻓﻼ ﻳﺠﻮﺯ. ( محيط البرهاني، ١/٣٦٤)

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 11/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..