Hanefî mezhebine göre; daha önce de doğum yapmış olan bir kadının, önceki doğumunda kanamanın devam ettiği süre, o kadının nifas’taki âdeti kabul edilir. Buna binaen; ikinci doğumda gelen kan, nifasın âzami süresi olan 40 günü aşarsa, önceki âdet süresi esas alınır ve o süreyi aşan kısım istihâze (özür kanaması) olur. Dolayısıyla önceki doğumun âdeti olan o günden sonra kılınmamış olan namazların kaza edilmesi gerekir.

Ancak kan, önceki doğumdaki âdet süresini geçmekle birlikte nifasın âzami süresi olan 40 günü aşmaz ise, bu kadının nifas âdetinin değiştiğine hükmedilir ve tamamına nifas hükmü uygulanır. Dolayısıyla kanamalı olan günlerin tamamında lohusa kabul edilip namaz kazası gerekmez, kanama kesildikten sonra gusül alıp namaz kılmaya başlar ve eşiyle de cima edebilir.

Şayet bu doğum işlemi kadının ilk doğum yapması olup, daha önce doğum yapmamış olması sebebiyle nifasla ilgili bir âdeti yoksa, bu durumda âzami süre olan 40 güne kadar gelen kan nifas, aşan kısım istihâze kanı sayılır. Ancak şayet kanaması 40 günden önce kesilirse o günden itibaren temizlenmiş sayılır, gusül alıp namazlarını kılmaya başlar ve eşiyle birlikte olabilir, bu süre bu kadın için ilk nifas âdeti olarak sabit olur.

Eğer bir kadının lohusalıkta bilinen bir adeti var ve bu adetini unutmuşsa, tekrar doğum yaptıktan sonra da kan görse, kan görmeye devam ettiği sürece kırk gün namaz kılmaktan kaçınmalıdır. Eğer kanı kırk günü aşmazsa ve kırk günden sonra tamamen temizlenirse, kılmadığı namazlardan hiçbirini iade etmesine gerek yoktur. Çünkü kırk gün onun için lohusalık olarak kabul edilir, tıpkı hayız döneminde kanı adetini aşar ve on günü aşmazsa, bu kanın tamamı onun için hayız olarak kabul edildiği gibi.

Eğer kanı kırk günü aşarsa veya aşmazsa ama kırk günden sonra on beş günden az bir süre temizlenirse, bu durumda araştırma yapması gerekir. Eğer görüşünün çoğu ve baskın zannı önceki lohusalık günlerini tespit ediyorsa, yani önceki nifas günlerinin sayısını tespitte bir kanaat oluşur ise buna göre hareket eder ve önceki adetinin son gününden sonraya kalan günlerdeki kılmadığı namazları kaza eder. Fakat şayet bu konuda bir kanaati yoksa, ihtiyatlı davranır ve önceki lohusalığının bir saat olabileceği ihtimaline karşı bu kırk günün tamamı için namaz kılar. Nitekim ibadetlerde ihtiyatlı olmak vaciptir. (Muhîtul’Burhanî, 1/268)