Vakti çıkıncaya kadar farz namazı geciktirmek haramdır, kerahat vaktine geciktirmek haram olduğu gibi. Aynı şekilde namazın tamamını vakit içerisinde kılamayacak şekilde geciktirmek de haramdır. Konu ile ilgili ibni kudame şöyle demiştir; geciktirilmesi müstehap olan bir namazı erken kılmakla günahkar olunmaz, erken kalınması müstehap olan bir namazı geciktirmek sebebiyle günahkar olunmadığı gibi. Ancak geciktirme sebebiyle günahkar olmamak için kişi namazı kılmaya kararlı olması gerektiği gibi, vakit çıkmadan namazın kılınmış olması ve namazın bir kısmının vakit çıktıktan sonraya kalmaması gerekir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Hz. Cibril’in (a.s.) namaz vakitlerini kendisine talim ettiği gibi farz namazları bazen vaktin başında bazen de vaktin sonunda kılmıştır. Ancak namazın tamamını vaktin içerisinde kılacak kadar bir süre kalmayacak bir vakte namaz geciktirildiği takdirde günahkar olunur. Zira vakit çıkmadan başlanan namazın ortasında vakit çıktığında kalan kısım vaktin dışında eda edilmiş olacak ve bu sebeple kişi günahkar olacaktır. (Muğni, 286) Sabah, cuma ve bayram namazı dışındaki bir namaza başlayıp kılarken vakit çıkmış olsa, o namazın bozulmayacağı konusunda âlimler görüş birliği içinde olsa da günah boyutu vardır. Dolayısıyla böyle bir sıkışıklık durumuyla karşı karşıya kalındığında abdest alınacaksa abdestin sünnetleri, namaza durulduğunda namazın sünnetleri terk edilmeli farz ve vacipleri ile eda edilmelidir ki sorumluluk boyutu asgariye indirilmiş olsun. Ancak böyle bir durumda vacipler terk edilmez zira zaten kasatlı bir vacibin terki namazın iadesini gerektiren bir durumdur.