Dışarıdan gelen komut namaz için gerekli bir komut olsa dahi yerine getirilmemeli, bir süre bekleyip namaz kılan komuttan bağımsız kendisi yapıyormuş gibi hareket etmelidir. Zira kuldan gelen bir komuta uyarak beklemeden hareket etmek namazı bozar. (Fethul’Kadir, 1/403) Ancak hatırlatma veya ara müezzinin intikali bildirmesi gibi durumu bildirme kabilinden söylense bu söylenene göre hareket etmek namazı bozmaz. (Raddu’l-muhtâr, 2/100) Kıbleye yanlış duran kişiye ”şu tarafa dön”’ demeyip, ”kıble bu tarafa doğrudur” demek gibi. Şayet sözlü komut olmaksızın dışarıdan birinin namaz kılana fiili müdahalesi olursa buda namazı bozmaz, kıbleye yanlış duran kişinin elle düzeltilmesi gibi. (Muhitul’Burhani 5/422) Saf dolduktan sonra gelen kişnin, imamın hizasındaki kişiyi eliyle arkaya çekip arkada saf oluşturması da böyledir. (Raddu’l-muhtâr, 1/571) Keza safta yanında boşluk bulunan kişinin safını doldurmak için birisi boşluğa girmeye çalışırken saftaki kişinin yana çekilip ona kolaylık sağlaması da aynıdır.

Ayrıca namaz kılan kişinin kendisine uymamış dışarıdan birinden kıraat desteği alması da onunla konuşmak gibi değerlendirilip namazı bozan sebeplerden kabul edilmiştir. Nitekim namaz kılan kişinin okumasına bir başkasının yardımcı olması ya kendisine uyan cemaat ya da başkası tarafından yapılmış olması muhtemeldir. Bu başkası ister namaz kılmayan isterse başka bir namaz kılan kimse olsun buradan gelen desteği almakla namaz bozulur. Zira bu durum, namazda eğitim ve öğretimde bulunmak anlamına gelir. Yani namaz kılan sanki diğerine şöyle demiş olur; “bundan sonra ne okuyacağım bana hatırlat” diğeri de şöyle demiş olur; “bu okuduğundan sonra şunu okuyacaksın.” Sonuç itibarıyla bu şekilde bir uygulama konuşmak olarak değerlendirilmiştir ki namazda konuşmak ise namazı bozar. (Kâsânî/Bedâius’Sanâi, 1/236)