Öncelikle; yurt dışı kurban organizasyonu yapan kuruluşların belirttikleri kurban fiyatları gerçeği yansıtmamaktadır. Zira kurban bedelini söyleyip, personelin maaş, sigorta giderlerini, hatta komisyonlarını dahi alırlar, fakat veren kişi bunu bilmediği için, sadece kurban bedeli diye veriyor. Dolayısıyla bu kurumların şeffaf olması için; kurban bedeli toplamak için yaptıkları bildirilerde, dağıttıkları broşürlerde toplanan yardımların hangi kalemlerde kullanıldığına dair bilgilendirme yapmaları gerekir. En azından şu şekilde bir açıklama yapabilirler; “Bu kurban bedelinin tamamı, kurban için kullanılmamaktadır, kurban satın alındıktan sonra kalan kısmı, bu organizasyonun icra edilebilmesi için gerekli olan diğer masraflara ve hizmetlere kullanılmaktadır.” Buna benzer bir ibare kullanılmadığı takdirde, yapılan bu organizasyon; suiistimallere açık, şeffaf olmayan, insanların ibadetlerinden kendilerine geçim kaynağı sağlayan bir icraattan başka bir şey olmayacaktır. Velevki yapılan bu organizasyon vasıtasıyla, farklı hayır işlerine destek sağlamak, vakıf yada dernekleri işlevsel kılmak kast edilmiş olsa bile.

Bununla birlikte, kişi kurbanını bizzat kesebileceği gibi vekâlet yoluyla güvenilir kişi ya da kurumlara da kestirebilir. Zira kurban, hac ve zekât gibi mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan ibadetlerde ise vekâlet caizdir.^[1] Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum, aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir. Kurumlara vekalet verilmesi durumunda mümkünse belli bir şahıs ile muhatap olup parayı ona elden vermek yoluyla yapılması daha güzel olsa da, organizasyona katılanlar tarafından hesaba para yatırmak yoluyla genel bir rıza ve vekalet verme işlemi de meydana gelmiş olur. Kurbanda önemli olan, kişinin niyetinin Allah için olması ve vekâleten kendisi adına kurbanın kesilmesidir.

Dolayısıyla kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Kurban fiyatlarının kesilen ülkeye göre az veya çok olması bu durumu değiştirmez, sonuçta kurban ibadetinden maksat olan kan akıtma işlemi meydana gelmektedir. Ancak yaşadığı yerde muhtaç ve fakirler varsa kişinin, kurbanını orada kesip dağıtması daha uygun olur. Çünkü kişinin yaşadığı yerdeki fakirlerin ve komşuların onun üzerinde hakları vardır.

Kaynakça:

[1] Kâsânî, Bedâi‘, V, 67; Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 263-265; Remlî, Nihâyetü’l-muhtâc, VIII, 132