Kaldıraçlı işlemler caiz midir?
Kaldıraçlı işlemler caiz midir?
Sevgili hocam ben bir döviz alım satımcısıyım. Binance borsasında alım satım yapmaktayım burada USD-M FUTURES isminde Kaldıraçlı işlemler bulunmaktadır. Helalliği ve haramlığı konusunda detaylı bir bilgiye sahip değilim. Zannedildiğinin aksine diğer kaldıraçlı işlemlerden farklı fonlama (funding) bulunmaktadır. Kaldıraçlı işlemlerin helal olabilmesi için gerekli düsturlar neler olmalıdır?
URL Kopyala
İslam hukukuna göre para cinsinden olan şeylerin birbirleri ile değiştirilmesinde peşin olma ve eşitlik şartı aranmıştır. Bu iki şarttan birine riayet edilmediği taktirde, işlem faizli bir muameleye dönüşür ve caiz olmaz. Eğer kaldıraçlı piyasalarda bedellerin peşin olması şartına dikkat edilmiyorsa, yani işlem yapan kişinin hesabına para belli bir vade ile yani belli bir zaman sonra yatırılıyorsa, bu işlem caiz değildir.
Bu piyasada işlemler kaldıraç sistemi uygulanarak işlemektedir. Yani kişi bu sisteme belli bir para yatırdığı zaman, yatırdığı paranın birkaç yerine göre on, yirmi gibi katlarında işlem yapabilmektedir. Teminat olarak yatırdığı paranın üzerinde yaptığı işlemlerde ise, fazlalık ilgili kuruluşça kendisine borç olarak verilmiş kabul edilmektedir. Ancak çok gariptir ki, kişi yaptığı işlemler neticesinde sadece yatırmış olduğu teminat miktarındaki zararı karşılamakla yükümlü kılınmaktadır. Bu, İslam Hukuku’nun Borç (Karz-ı Hasen), Vekalet, Ortaklık gibi ilgili işlemlerinden hiçbiriyle uyuşmamaktadır.
Ayrıca verilen bu borcun hayali ve sanal olması şüphesi bulunmakta olup İslam Hukukunda “olmayan (madum)” veya “belli olmayanın (meçhul)” satışı da caiz görülmemiştir. Neticede ilgili kuruluşlar bu kaldıraç sistemini yatırımcıların iştahını kabartmak maksadıyla yem olarak kullanıp daha fazla kişiden, daha fazla teminat alarak, bu sistemin içerisindeki sıcak parayı artırmaya ve bu parayı faiz vesaire her türlü yolla değerlendirmeye çalışmaktadırlar. Teminat sahipleri de kumara benzer bu piyasada bir maceraya sürüklenmektedir.
Sonuç itibariyle; sanal bir döviz bürosundan internet ortamında döviz satın alma gibi lanse edilen kaldıraçlı piyasalar, para cinsinden olan şeylerin değişiminde bedellerin peşin olması, kaldıraç sisteminin de normal bir borç verme işlemi olmayıp İslamca yasaklanan, karşılığında bir menfaat elde etmek için verilen sanal bir borçtan ibaret olması (İslam hukukunda borç karşılığı menfaat temini yasaklanmıştır, zira bu faizdir), olmayan ve meçhulün satışı şüphesini içermesi gibi nedenlerle kaldıraçlı piyasalarda işlem yapmak, bu yolla kazanç temin etmek dinen caiz değildir.
Günümüz para mübadeleleri problemlerinden biri olan kaldıraçlı forex işlemine tahsis edilen bu çalışmada başlıca şu hususlar dikkatlere sunulabilir.
1. Forex işleminin hukuki niteliğini karışık muhtevalı yeni bir sözleşme olarak tespit etmek gerekir. Günümüz araştırmacılarının konuyu karz akdi temelinde ele alması işlemin sadece bir tarafıyla ilgili olarak haklı görülebilir. Ancak bu işlem bir bütün olarak ele alındığında klasik fıkıhta bunu tam olarak karşılayan bir sözleşme türünün olmadığı görülür.
2. İslam ticaret hukukuna göre kaldıraçlı forex işleminde birçok yasağın ihlal edildiği görülür. Buna göre, safkateyn, şartlı satım, menfaat sağlayan karz, haksız kazanç, ma‘dûmun satımı, kumar, riskine katlanılmayan kâr gibi yasakların çiğnendiğini söyleyebiliriz. Öte taraftan, İslam hukukunda vekâleten yapılan işlemlerden doğan zararları müvekkilin üstlenmesi gerekir. Forex işleminde ise zararın yalnızca teminat ile sınırlı olması fıkıh ölçülerine sığmıyor.
3. Bazı fetva kurulları ile çağdaş araştırmacıların bu işlemin caiz olması için öne sürdüğü şartlar ile sundukları önerilerin vakıaya uygun düşmediği açıktır. Zira karzın müşteri tarafından kabzedilmesi ve söz konusu para üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunması ile borç veren tarafın menfaat sağlamaması gibi şartların koşulması, forex işlemi ile güdülen amaca aykırıdır. Çünkü forex işlemi yaptıran kuruluşun amacı bu işlemden riske girmeden gelir elde etmektir. Dolayısıyla bu şartların koşulması, forex işleminin yapılmamasının istenmesi anlamına gelir.
4. Bu işlemin ülke ekonomisine ve topluma sağlayacağı bir yararının bulunup bulunmadığı sorusuna verilecek cevap olumsuzdur.
5. Netice itibariyle temellendirmeler ve izahlar farklı olsa da İslam hukukuna göre kaldıraçlı döviz alım satım işlemi ittifakla caiz değildir. Bu durum hem aracı kurum için hem de yatırımcı için geçerlidir. Dolayısıyla bu işlemin İslamî finansın temel prensiplerine aykırı olduğu, bu sebeple de yasaklanması gerektiği ortaya çıkmaktadır.