Menü

Kadın kocasının izni olmadan mutlak surette mi evden çıkamaz?

704 görüntülemeAile İlişkileri

Kadın kocasının izni olmadan mutlak surette mi evden çıkamaz?

Koca keyfi olarak zulüm için karısının dışarı çıkmasını tamamen daimi yasaklasa kadına itaat gerekir mi? psikolojik sağlığı bozulmasına sebep olmaz mı?

İslâmiyet; kadının, kocası tarafından hazırlanmış evde yerleşmesi ve kocasının izni olmadan dışarı çıkamamasının vacip olmasını iki şartın tahakkuk etmesine bağlamıştır.

1- Mâlum olduğu üzere nikâh akdi sebebiyle erkeğin hanımına vermekle yükümlü olduğu mehir vardır. Bu mehir, müeccel (vadeli) veya muâccel (peşin) olabildiği gibi bir kısmı peşin, diğer bir kısmı da vadeli olabilir. Kadın mehirden peşin olarak konuşulan miktarını almadığı müddetçe veya peşin miktar konuşulmamışsa ikisinin bulunmuş olduğu yerdeki örfün durumu doğrultusunda (yani ikisinin bulunduğu beldedeki örf, mehirden belli bir kısmının peşin olarak verilmesini tayin ediyorsa ve koca da o miktarı peşin olarak vermediyse) kadının kendisi için hazırlanmış olan evde ikamet etmesi vacip değildir. Peşin miktarının örfen değerlendirilmesi, tarafların belli bir ödemeyi konuşmamaları durumundadır. Şayet taraflar vade veya peşin üzerine anlaşırlarsa örfe bakılmaz.

Yukarıdaki izah doğrultusunda kadın, tahakkuk eden mehrinin peşin olan kısmını almadığı müddetçe, kendisini kocasına teslim etmemeye, kocasının evinden dışarıya çıkmaya ve kocasıyla beraber sefere gitmemeye hakkı vardır. İmâm Ebû Yusuf ve İmâm Muhammed’e göre kendisini bir kere rızasıyla teslim etmesiyle bu haklardan feragat etmiş olur, dolayısıyla itaatsizlik yapmaya hakkı yoktur. İmâm-ı A’zam’a göre kendisini teslim etse bile bu hakları vardır; yani bu konularda itaat etme mecburiyeti yoktur. Hanefî fukahasının bir kısmı sefer konusunda İmâmı A’zam’ın görüşü doğrultusunda fetva verirken, cinsî münasebet konusunda da İmâm Ebû Yusuf ve İmâm Muhammed’in görüşü doğrultusunda fetva veriyorlar. Yani kadın kendini rızasıyla kocasına bir kere teslim etmişse bu konuda daha muhalefet etmeye hakkı yoktur. (el Fetava’l-Hindiyye Kitabu’n-Nikah, Fi men’i’l-Mereti Nefseha)
2- Kocasından izinsiz evden çıkmaması veya kocasının rızası olmadan eve birilerini almaması, kadının akrabalık bağlarının kopmaması şartıyladır. Şayet kadının bu konuda kocasına itaat etmesi akrabalık bağlarını kesiyorsa; kadın, akrabalarını ziyaret için evinden çıkarak kocasına muhalefet edebilir. Ancak akrabalığın yakınlık derecesine göre evden çıkacağı veya eve alacağı günlerin miktarı farklı olmaktadır.
Şayet kadının mahremi babası ise haftada bir kere kocası izin vermese de ziyarete gidebilir. Babasının dışındaki mahremlerine ise bir görüşe göre ayda bir, diğer bir görüşe göre ise senede bir kocasından izinsiz çıkabilir. Ancak fıkıh kitaplarımızda tercih olunan görüşün senede bir olmasıdır. Kadının, kocasından izinsiz akrabalarının yanında gecelemesi ise câiz değildir.
Kocası izin vermese bile kadının mahremleri, kadının evine yukarıdaki ihtilaf doğrultusunda belli zamanlarda gelebilirler. Ancak İmâm Ebû Yusuf’tan gelen bir rivâyete göre kadının mahremlerinin, kadının yanına gelmelerinde meşakkat yoksa; kadının, kocasının izni olmadan onların yanına gitmesi câiz değildir. (el Ahvalü’ş-Şahsiyye, Muhammed Muhyiddin Abdülhamit dipnot: 117) Tabi bu meselelerin değerlendirilmesinde anne-babanın veya diğer mahremlerin seferî mesafede olup olmamalarını da göz ardı etmemek gerekir. Zira kadının, kocasının izni olmadan belli zamanlarda bunların yanlarına gidebilmesi; bunların seferî mesafede olmamalarına ve yol emniyetinin bulunmasına bağlıdır. Şayet anne-baba veya diğer mahremler seferî mesafede olurlarsa kadının, kocası olmadan veya mahremsiz olarak onların ziyaretine gitmesi câiz değildir.
Şayet kadının anne veya babasından herhangi biri hasta olup bakıma da muhtaç olsa, başka bakacak kimsesi de olmasa, kadın, kocası izin vermese bile bakıma muhtaç olan anne veya babasının hizmetine (velev ki anne-baba Müslüman olmasa bile) ihtiyaç miktarınca gitmesi câizdir. Ayrıca “Kadının ev işlerini yapması kocasına karşı bir borç mudur?”sorusuna Peygamber Efendimizin (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) kızı Hz. Fatıma’ya (r.a.) bir öğüt olarak; evin içindeki işlerin kızına, dışarıdaki işlerin de damadı Hz. Ali’ye ait olacağını söylemesi, bize genel davranış biçimini göstermektedir.
Gerekli şartlar oluştuğunda kadının kocasının izni olmadan evden dışarı çıkması caiz değildir. Ancak bu hükmün istisnası olan bazı haller vardır. Kocasının izni olmadan kadının evden dışarı çıkmasının caiz olduğu haller şunlardır:
1. Bir kadın yanında mahremlerinden biri oğlu, oğlan kardeşi bulunmak şartiyle hac farizasını eda için sefere çıkabilir, velevki kocası razı olmasın. Çünkü koca hakkı, farz-ı ayn üzerine tekaddüm edemez.
2. Bir kadın, anne-babası müzmin veya maraz-ı mevt ile ağır hasta olup da bakacak kimsesi bulunmadığı takdirde, kocasının izni olmasa bile gidip bakabilir. Velevki ebeveyni gayri müslim olsun. Şu kadar var ki, evde bulunmadığı müddet içinde nafakası kocası üzerine lâzım gelmez.
3. Bir kadın farzı ayn olan ilmihal meselelerini öğrenmek için, kocası öğretemediği takdirde, ilim meclisine gidebilir.
4. Haftada bir anne babasıyla görüşme hakkı olduğu için anne babasını ziyarete gidebilir.
İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 01/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..