İbni Ömer’den (r.a) gelen rivayette Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurdular: “Evlerinizde çıplak gezmeyin. Sizlerle beraber bulunan ve sadece tuvalet ihtiyacınızı giderirken ve bir erkek eşiyle birlikte olacağı zaman yanınızdan ayrılan melekler vardır. Onlardan hayâ edin ve onlara ikram edin.” (Tirmizi es Sünen, h no: 2724) Dolayısıyla Müminler yalnız da olsa zorunlu olmadıkça avreti açık durmamalıdır. Nitekim Behz b. Hakim’den rivayette; Peygamber Efendimiz (s.a.s): “Avretini ancak eşine ya da sahip olduğun cariyelere açabilirsin” buyurdular. Dedim ki “Ey Allahın Rasulü, tek başınaysak ya o zaman nasıl olmalı?”, bunun üzerine; “Elbette yüce Allah insanlardan daha fazla hayâ edilmeye layıktır” buyurdular. (Ebu Davud es Sünen h no: 4017)

Özellikle Suudi Arabistan ve İran gibi ülkelerde “modern İslâmî kültürün gereği olarak!” kadınların evlerinde örtünmedikleri ve batılı kadınlar gibi serbest ve alımlı kıyafetlerle hemcins misafirlerin yanına çıktıkları, hatta çocuklarının yanında da bu durumda gezdikleri, örtülerini ancak evlerinden çıkacakları zaman örttükleri, bu şekilde davranmanın da dini açıdan en doğru davranış olduğunu savundukları nakledilmektedir. Halbuki durum böyle değildir. Müslüman kadın eşiyle baş başa kaldığında bir erkeğin hoşuna gidecek şekilde giyinmesi caizdir, fazilettir. Aile ortamında ise uygun şekilde beden güzelliğini örtecek şekilde giyinmelidir. Eşinin yanındayken giyinmesi serbest olan kıyafetler giyinmesi asla doğru bir davranış biçimi değildir. Normal ev ortamında bulunurken de bir İslami edep ve değer olarak başörtüsü ve uygun elbise ile bulunmalıdır.