İslam’da kader inancı, Allah’ın her şeyi önceden takdir ettiği ve yazdığı anlamına gelir. İslam’a göre, Allah her şeyi bilir ve her şey O’nun ilmi dahilindedir. Bu, geçmiş, şimdi ve gelecekteki tüm olayları kapsar. Allah, kainatta meydana gelecek her şeyi önceden takdir etmiştir. Bu takdir, insanların eylemlerini ve seçimlerini de içerir. İnsanlar, kendi iradeleriyle seçimler yaparlar ve bu seçimlerden sorumludurlar. Kader, bu seçimi ortadan kaldırmaz, sadece Allah’ın her şeyi önceden bildiği anlamına gelir.

Bazı insanlar, doğum tarihleri veya isimleri gibi faktörlere dayanarak “kader sayısı” veya benzeri kavramlar oluştururlar. Bu tür inanışlar, İslam’ın temel prensipleriyle çelişir. İslam’da, geleceği bilme iddiasında bulunmak ve bu tür hurafelere inanmak caiz değildir. Geleceği yalnızca Allah bilir. İnsanların geleceklerini sayılar veya benzeri batıl yöntemlerle yorumlayan kişilere inanmak ve desteklemek haramdır. Dolayısıyla kader sayısına inanmak ve buna bağlı olarak gelecekten haber verme gibi batıl inanışlara inanmak İslam dininde caiz değildir.

Keza burçlara bakarak hüküm çıkarmanın, karakteristik tespitler yapmanın, günlük veya haftalık yapılan yorumların doğruluğuyla ilgili değil, aksine bunun yanlışlığıyla ilgili hadis vardır. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse gider de verdiği haber konusunda kâhini tasdik ederse, Allah’ın Muhammed’e indirdiğini inkâr etmiş olur.”[1] İslâm âlimleri; sâbiîler gibi, tesiri yalnız yıldızlardan bilerek onlardan bir takım hükümler çıkarmaya kalkışmanın küfür ve şirk olduğunda ittifak etmişlerdir.[2] Dolayısıyla doğum haritası, yıldız düşüklüğü gibi bazı söylemlere de itibar etmemek gerekir.

Kaynakça:

[1] Tirmizî, Tahâret,102; İbn Mâce, Tahâret, 122; Ahmed İbn Hanbel, II/408
[2] Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, VII/ 5207