İslam’da kız kaçırmanın hükmü nedir, zorbalıkla bunu yapana ne ceza verilir?
İslam’da kız kaçırmanın hükmü nedir, zorbalıkla bunu yapana ne ceza verilir?
Bazı yörelerde halen devam eden kız kaçırma işlemi (zorla yahut kendi rızası var ama anne babasının yok) dinen caiz mi, bunu yapana şeriat ceza uygular mı?
Osmanlı Aile Hukuku kararnamesinde; yetkili kadı’ya kayıt yaptırılmayan nikahların geçersiz sayılacağı ifade edilmiş ve resmi nikah üzerinde ısrarla durulmuştur. Nitekim Hanefî mezhebi dışındaki müçtehitlere göre; tarafların, şahitler huzurunda irade beyanında bulunmalarına rağmen, ailelerinden ve yakın çevrelerinden gizleyerek yaptıkları akit, gizli nikâh olarak adlandırılır. Böyle bir akit, nikâhta bulunması gereken aleniyet niteliğini taşımadığından, İslâm’ın nikâh ve aile hayatı ile ilgili genel ilkelerine aykırıdır. Sadece iki şâhidin bildiği bir nikâh akdinin aleni olduğu söylenemeyeceği için ailelerin, akrabaların ve komşuların haberdar olmadığı bir akit, gizli nikâh olmaktan çıkmaz. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.): “Bu nikâhı ilan edip duyurun…” (Tirmizî, 2, h. no: 1089) buyurarak aleniliğin ve hatta tescilin gerekliliğine işaret etmektedir. Ayrıca Hazreti Ebûbekir de (r.a.) gizli tutulması şartıyla yapılan nikâh akdini de geçerli saymamıştır. (Sahnûn, 2, 128,129)
İlkel topluluklarda, kaba kuvvete dayalı zoraki evlilikler çok yaşanmıştır. Böyle devrelerde ve öyle çevrelerde ne bir kızcağız kendi istediğini kendisi tercih etmekten emin olabilir, ne de kızı yetiştiren ana baba yavrularının geleceğinden korku duymadan yaşayabilirler. Çünkü her an bir kaba kuvvet sahibinin saldırısına maruz kalabilirler. Kızlarını kaçırmayı kafasına koymuş bir ilkel düşünce, her şeyi altüst edebilir. Ana baba ve aileyi kolayca devre dışına itip, rızası olmayan kızı kaçırarak sonunda evlenmeye razı olacak duruma getirebilir. Kaçırılan kızın rızası olmadan zorbalıkla kız kaçıran kimselere verilecek olan ceza tazir cezasıdır. Tazir; had ve kısas cezası dışında kalan, yani naslarla belirlenmemiş olup takdir ve tayini devletin başında bulunan yetkili Halife’ye bırakılmış bulunan cezalardır.
Kur’an ve Sünnet, temel bazı suçlar için zaruri ve sınırlı ölçüde cezaî müeyyide getirmiş olduğundan, genelde dinî ve ahlâkî esasların korunması, hukuk düzeninin ve içtimaî disiplinin ihlâlinin önlenmesi, gerekiyorsa bunu sağlayacak cezaî tedbir ve müeyyidelerin geliştirilip uygulanması, müslüman toplumların kendi devir ve şartları içinde takdir ve tayin edecekleri bir husus olup devlete bu yönde geniş bir görev ve yetki alanı bırakılmıştır. Haddi gerektiren suçların dışında kalan fiillerin ne derece suç olduğu ve hangi tür müeyyide ile cezalandırılacağı İslâm’ın genel ilke ve gayeleri doğrultusunda belirlenir ve uygulanır. İslâm hukukçuları bu grup cezaların ölüm, dayak, hapis, sürgün, kınama, tehdit, nasihat, tazmin ve malî ceza şeklinde verilebileceğini kabul ederler. Ancak hangi suç için hangi cezanın uygulanacağı ve bunun üst sınırının ne olacağı ve tazir yoluyla ölüm cezasının caiz olup olmadığı gibi konularda farklı görüşler vardır.
Kızın rızası olmadan zorbalıkla kıyılan nikah diğer mezheplerde geçerli olmamakla birlikte, Hanefî fakihleri, ikrâh’ın sözlü tasarruflara etkisini, gerek rızâ-ihtiyar ayırımlarına, gerekse akitlerin kuruluş ve sıhhat şartı konusundaki genel teorilerine uygun düşen bazı ayırımlar yaparak açıklarlar. Hanefîler’e göre söylemeye zorlanılan şeyler nikâh, boşama, boşamadan dönüş (ric‘at), îlâ, kısastan vazgeçme, köle âzadı, nezir ve yemin gibi fesih kabul etmeyen, ciddiyetsizlik ve şaka ile yapıldığında da belli sonuçları olan sözlü tasarruflardan ise, tehdit bu tür tasarruflara etki etmez, ikrâh altında yapılmış da olsa bunlar sahih ve geçerli şekilde sonuç doğurur. Çünkü şeriat bu tasarruflarda belirli lafzın kullanılmasını, o lafzın içeriğine ilişkin iradenin bulunduğuna hükmetmek için yeterli saymıştır. Bu nedenle, Hanefî mezhebinin hükmü icra edilen yönetimlerde, tehdit altında geçerli sayılan nikâhın muhtemel sakıncaları ise zorla boşatmak gibi bazı idarî tedbirlerle veya cezaî müeyyidelerle önlenme yoluna gidilmiştir.
URL Kopyala