Öncelikle; imsak’tan önce adet kanaması kesilen kadın, imsak çıkmadan gusül alıp tekbir alacak kadar bir vakit bulamazsa yatsı namazı farz olmadığı gibi o günün orucu da sahih olmaz. Dolayısıyla imsaktan sonra hayızdan temizlenmiş olan bir kadın için de o günün orucunun edası sahih değildir. Şayet imsaktan önce bundan daha geniş bir vakitte temizlenmiş olursa yatsı namazı farz olacağı gibi o günün orucu da farz olur. Bu durumda gusül alıp namaz kılınması ve oruç da tutulması gerekir. Bununla birlikte, cünüplük hali oruç tutmaya engel değildir. Cünüp olmayı gerektiren hâl ister oruca başlamadan cima ile veya hayızdan temizlenmiş olmak ile gerçekleşmiş olsun ister ihtilam olma şeklinde oruçlu iken gerçekleşmiş olsun fark etmez.

Ancak cünüp olan kişi, bir an önce yıkanıp temizlenmelidir. Cünüp iken üzerinden bir namaz vakti geçmemelidir. Guslün bir namaz vaktinden daha fazla süreyle ertelenmesi günahtır. Çünkü geciktirilirse namaz terk edilmiş olur. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/399) Keza oruçlu iken rüyada ihtilam olmak veya imsaktan önce cünüp olup gusletmeyi geciktirerek cünüp olarak sabahlamak da oruca bir zarar vermez. (el-Fetâva’l-Hindiyye, 1, 220) Nitekim Peygamber Efendimizin (s.a.s.) Ramazanda imsaktan sonra sabah namazı vakti içinde yıkandıkları bilinmektedir. (Buhârî, Savm, 25) Dolayısıyla bu durumda olan kişiler yıkanıp orucuna devam etmelidir. Ancak herhangi bir nedenle yıkanmaması veya yıkanma imkanı bulamaması da oruca engel değildir. Dolayısıyla oruç tutabilmek için teyemmüm almak gibi bir gereklilik de söz konusu değildir.