Caminin ön tarafları boşken arkalarda namaza durmak caiz midir?
Caminin ön tarafları boşken arkalarda namaza durmak caiz midir?
Ön safta boşluk varken arka safta namaza durmanın mekruh oluşu sadece cemaatle kılınan namazlar için mi geçerlidir yoksa tek başına namaz kılarken de hüküm aynı mıdır?
URL Kopyala
Fakihlerin çoğunluğuna göre, cemaatle kılınan namazda saf düzenine özen gösterilmesi ve namaza başlamadan önce imamın bu konuda uyarıda bulunması menduptur. (Müslim, “Ṣalât”, 124, 126) Safların düzgün olmaması halinde namaz kılanların kalplerinin ilâhî bir ceza olarak birbirinden soğuyacağını ve aralarının açılacağını bildiren hadislerin üslûbunu (Buhârî, “Eẕân”, 71; Müslim “Ṣalât”, 62; Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 93) ve sahâbenin bu konuda gösterdiği titizliği (Buhârî, “Eẕân”, 75) dikkate alan Buhârî ve İbn Hazm gibi âlimler namazda safların düzeltilmesinin vâcip olduğu sonucuna varmıştır. Vacibin terki ise tahrimen mekruhtur fakat İbn Hazm bu vâcibe riayet etmeyen kimsenin namazının bâtıl olacağı kanaatindedir. (el-Muḥallâ, IV, 58)
Saf düzeninin sağlanması öncelikle safların tam olarak doldurulmasına bağlıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz, “Ön safı tamamlayın, boşluk kalacaksa arkadaki safta kalsın” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 93) Bazı hadislerdeki ifadelerden hareketle (Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 98) ön saflardaki boşlukları doldurmak için arka safları yararak öne geçilebileceği belirtilmiştir. Süyûtî bu konuyu Besṭu’l-kef fî itmâmi’ṣ-ṣaf adlı bir risâlede ele almıştır. Cemaatin muntazam şekilde aynı hizada durması da saf düzeninin gereklerindendir. Bu hususta Rasûlullâh (s.a.s.) şu uyarıda bulunmuştur: “Saflarınızı düz tutun, omuzlarınızı bir hizaya getirin, boşlukları kapatın, kardeşlerinize yumuşak davranın. Aranıza şeytanın girmesine fırsat verecek açıklık bırakmayın. Safı birleştiren kimseye Allah rahmetini eriştirir, birleştirmeyenden rahmetini keser.” (Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 93) Ebû Dâvûd, buradaki yumuşak davranma ifadesini herkesin omuzlarını biraz kısması suretiyle safa katılmak isteyene imkân verilmesi şeklinde açıklamıştır.
Rasûlullâh’ın (s.a.s.) konuya ilişkin uygulama ve açıklamalarından hareketle fıkıh âlimleri imamın arkasında önce yetişkin erkeklerin, sonra çocukların, sonra kadınların yer alacağını belirtmiştir. İmamın arkasında tek kişi namaz kılacaksa imamın sağ tarafında ve onu geçmeyecek şekilde durur; sol tarafında namaza durması âlimlerin çoğunluğuna göre mekruhtur, bazılarına göre ise namazı fâsid kılan bir davranıştır. Ön saflarda yer bulamayan kimsenin arkada tek başına durmasının hükmü tartışmalıdır. Rasûlullâh’ın (s.a.s.) safın arkasında tek başına namaz kılan bir adama namazını iade etmesini emrettiği yönündeki rivayete (Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 99; Tirmizî, “Mevâḳīt”, 56) dayanan Nehaî, Vekî‘ b. Cerrâh, İbn Ebû Leylâ ve İbnü’l-Münzir en-Nîsâbûrî gibi fakihler bu durumdaki kimsenin namazının fâsid olduğunu söylemiştir.
Fakat mescide girdiği esnada Rasûlullâh (s.a.s.) rükûda olduğu için safın gerisinde rükûa varıp sonra safa iltihak eden Ebû Bekre bu davranışını anlattığında Rasûlullâh’ın (s.a.s.) ona, “Allah şevkini arttırsın, fakat bir daha böyle yapma” dediğini (Buhârî, “Eẕân”, 114; Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 100; Nesâî, “İmâme”, 63; Müsned, V, 39, 42, 45) göz önüne alan Ebû Hanîfe, Mâlik, Evzâî ve Şâfiî gibi fakihler ise safın arkasında tek başına namaza duran kimsenin namazının sahih fakat mekruh olduğuna hükmetmiştir. Böyle bir durumla karşılaşan kimsenin imam rükûa gidene kadar yanına birinin gelmesini beklemesi, gelmediği takdirde ön safta bulunanlardan birini arkaya çekip onunla birlikte saf oluşturması önerilmiş olmakla birlikte bazı âlimler, günümüzde bu hükümler fazla bilinmediğinden arkaya çekilen kişinin namazının bozulma ihtimalinin yüksek olacağını, bu sebeple tek başına durmanın evlâ olduğunu söylemiştir.
Hadislerde ilk safın diğer saflardan daha faziletli olduğu (Buhârî, “Eẕân”, 9, 32; Müslim, “Ṣalât”, 129), ilk safta veya saflardakilerin Allah’ın rahmetine ve meleklerin duasına mazhar olacağı (İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 51; Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 93) bildirilmiştir. Âlimlerin çoğuna göre ilk saftan maksat imamın arkasındaki sıradır; ancak bazı âlimler burada kastedilenin namaz mahalline ilk olarak varmak olduğunu söylemiştir. Buna göre camiye ve mescide önce giren kimse arka safta da namaz kılsa sonradan gelen ve birinci safta namaz kılan kimseden daha çok sevap kazanır. İlgili eserlerde, ilk saflarda bulunmaya gayret etmenin namaz ibadetini vaktinde yerine getirmek için camiye gitmekte acele ederek sorumluluk bilincini zinde tutmak, imama yakın bulunmak suretiyle okuyuşundan ve bilgisinden daha iyi yararlanmak gibi faydaları üzerinde de durulmuştur. Ayrıca revatib sünnetler gibi münferit kılınan namazların mescidin arka taraflarında kılınmasında da bir sakınca yoktur.