Aynı mekanda bulunan kimselerin aynı anda farklı imama uyarak iki cemaat yapmaları geçerli bir mazeret olmadığı takdirde mekruhtur. Bu nedenle zorunlu olmadıkça herkes bir imama uyarak namazı eda etmelidir. Bu mümkün olmadığı takdirde cemaatin bir kısmı bir imamla namazı eda ettikten sonra diğer cemaat başka bir imamla namazı eda etmelidir. Ancak görevli imamı bulunan cami veya mescitlerde, vakit namazı cemaaatle kılındıktan sonra bir grup insan ezan ve kamet getirmek suretiyle tekrar cemaatle o vaktin namazını kılarsa mekruh olur. Şayet ikinci kez cemaatle namaz kılınan mekân görevli imamı olmayan bir mescit ise veya ilk cemaat namazı ezansız ve kametsiz kılmışsa veya ezan sessiz okunmuşsa yahut yoldan geçenlerin namaz kılacağı bir yol namazgâhı ise bu durumda mekruhluk kalkar. Yine görevli imamı bulunan cami veya mescitlerde, cemaatle namaz kılındıktan sonra bir grup insan ezan ve kamet getirmeden cemaatle namaz kılarsa yine mekruh olmaz. (Dürrü’l-Muhtar, I/552-53; el-Fıkhu’l-İslamî, II, 163)

Ayrıca alimlerden bir topluluk, harameyn-i şerifeyn ve diğer mescitlerde farklı imamlarla farklı cemaat yaparak vakit namazlarının edası hakkında eserler telif ettiler ve ilk imamla namazı eda etmenin daha faziletli olacağını ifade ettiler. İbn-i Huma’nın talebesi allame şeyh Sindi bunlardandır nitekim Hayru’Ramli de imamet babında kendisinden nakilde bulunarak 551 yılında bazı fukahanın aynı anda cemaati uygun görmediğini aktarmış ki Şerif Gaznevi’de bunlardandır. Yine bazı malikiler 550 yılında 4 mezhebe göre bu yapılanın doğru olmadığını ifade etmiş ve mezhep alimlerinden bir topluluğun bunu uygun görmediğini nakletmiştir. Lakin eşbah şarihi allame şeyh İbrahim Biri konu hakkında bir risale yazmış ve bu risalede yapılan bu işin caizi olacağından ve farklı mezhep imamına uymanın keratinden bahsetmiştir. Zira her ne kadar farklı mezhepten olan imam diğer mezheplere göre gerekli olan namazın sıhhat şartlarına riayet etse de kendi mezhebinde mekruh olmayıp diğer mezheplerdeki kerahat gerektiren hususlara riayet etmeyecektir. Bu da, kendisine uyan farklı mezhep mensubu cemaatin namazında kerahat doğuracaktır. Aynı şekilde allame şeyh Ali el-kari bu hususta bir risalet telif etmiş ve aynı ortamda farklı mezhep mensuplarının ayrı cemaat yapmasının caiz olacağını ifade etmiştir. (Raddu’l-Muhtar, 1/377)