Menü

Aroma, renklendirici, tatlandırıcı vb. de çözücü olarak etil alkol kullanmak caiz mi?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
427 görüntülemeYeme, İçme ve Giyinme
0 Yorum

Aroma, renklendirici, tatlandırıcı vb. de çözücü olarak etil alkol kullanmak caiz mi?

Hocam, bazı aromaları  çözümlemede Alkol kullanılıyor. Daha sonra bu Alkol buharlaşma yolu ile tamamen kayboluyor. Yani bu aromanın katıldığı yiyecekte alkol kalmıyor. Bu yiyecekleri yemek helal olur mu?

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 16/12/2024

URL Kopyala
0

Etil alkol (etanol), genel olarak alkol denildiğinde kastedilen en önemli ve en meşhur alkol çeşididir. (1) Etil alkolün çalışmamızın esas problemini teşkil eden en önemli özelliği yegâne sarhoşluk veren alkol çeşidi ve sarhoş edici içkilerin temel bileşeni olmasıdır. İçkilerin (2) tamamı sarhoş edici olma vasfını etil alkol ile kazanmaktadır. (3)Etil alkolün fıkhî hükmüne ne naslarda ne de klasik fıkıh kaynaklarımızda doğrudan yer verilmemektedir. Çünkü saf etil alkolün elde edilmesi ve endüstriyel olarak gıda, ilaç ve kozmetik gibi birçok alanda kullanılması yeni bir gelişmedir. Bu sebeple etil alkolün fıkhî hükmü, İslâm’ın haram kılmış olduğu içkilerden hareketle tespit edilmeye çalışılmıştır. İçkiler konusunda serdetmiş olduğumuz yaklaşımlar etil alkolün hükmünün belirlenmesinde de etkili olmuştur. Etil alkolün, haram ve necis olma açısından sarhoş edici içkilerle aynı hükme tabi olup olmadığıyla alakalı farklı değerlendirmeler yapılmıştır.

Hamr ile Etil Alkolü Aynı Hükme Tabi Kılanlar: Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezhebinden oluşan cumhur fukahâ, her sarhoşluk veren içeceğin “hamr” olarak değerlendirilmesi gerektiğinde ve “çok miktarda içilmesi sarhoşluk veren her içeceğin, az miktarda içilmesinin de haram olacağı hususunda ittifak etmişlerdir. (4) Cumhur fukahânın sahip olduğu bu görüşün gereğince etil alkol, sarhoş edici olması itibariyle hamr ile aynı hükme tabidir. Dolayısıyla hamrın hükmünün açıklanması ile etil alkolün hükmü de açıklanmış olacaktır. (5) Bu grupta yer alan İslâm hukukçularına göre etil alkolün, çok miktarda tüketilmesi sarhoşluk verdiğinden az miktarda içilmesi de farklı amaçlarla kullanılması da aynı şekilde haram kabul edilmiştir. Çünkü alkol, hamrdır ve hamr da ittifakla haramdır. (6)

Hamr ile Etil Alkolü Farklı Değerlendirenler: Hanefî mezhebinin içecekler hakkındaki görüşü bazı noktalardan farklılık arz etmektedir. Hanefîlerden Ebû Hanîfe (öl. 150/767) ve Ebû Yûsuf’a (öl.182/798) göre üzüm ve hurmanın dışındaki maddelerden elde edilen içeceklerin, sarhoş edici seviyeye ulaşmadığı müddetçe sarhoş olma kastı olmaksızın tedavi ve vücut direncini artırmak gibi gerekçelerle içilmesi caizdir. (7) Günümüzde etil alkol üretilen kaynaklara baktığımız zaman üzüm ve hurma bunların arasında yer almamaktadır. Dolayısıyla gıda, ilaç vb. ürünlerin üretim aşamalarında kullanılan etil alkol, üzüm ve hurmadan üretilmemektedir. Üzüm ve hurmanın dışındaki maddelerden elde edilen etil alkolün, sarhoşluk verici seviyeye ulaşmadığı müddetçe gıda, ilaç vb. ürünlerin üretiminde kullanılması, Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf’un içecekler hakkında sahip oldukları görüşün gereğince caiz olması gerekir. Ancak üzüm ve hurmadan üretilen etil alkol, hamr hükmünde olacağından zikredilen alanlarda kullanılması caiz değildir. (8)

Görüldüğü üzere içeceklerin fıkhî hükmünü belirlerken onları ham maddelerine göre bir değerlendirmeye tabir tutan fakihlerin görüşlerinin gereğince hareket ederek bu yaklaşımı benimseyen âlimler, etil alkolü üretildiği kaynak itibariyle değerlendirmeye tabi tutmuştur. Üzüm ve hurmanın dışındaki maddelerden elde edilen etil alkolü sarhoş edici içkilerle aynı hükümle değerlendirmemişlerdir. Bu görüşü savunan âlimler, üzüm ve hurmadan elde edilen etil alkol ile diğer kaynaklardan üretilen etil alkolün mahiyet itibariyle farklı olduğunu söylememektedirler. (9) Dolayısıyla Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf’un içecekler konusunda elde edildiği kaynağı dikkate alarak yapmış oldukları ayrım esas alındığında, üzüm ve hurmanın dışındaki maddelerden sarhoş olmak kastı olmaksızın üretilen etil alkolün, çözücü ve koruyucu olarak gıda, ilaç ve diğer alanlardaki ürünlerin üretim aşamasında kullanılması caizdir. (10)

Endüstriyel olarak kullanılacak olan etil alkol, üzüm ve hurmanın dışındaki diğer maddelerden üretildiği için necis değildir. Dolayısıyla içerisine katıldığı ürünü de necis hale getirmemektedir. Sarhoş edici olmadıkları müddetçe içerisine çözücü ve koruyucu olarak etil alkol katılan ürünlerin tüketilmeleri de caizdir. Ancak üzüm ve hurmadan üretilen şaraptan elde edilen etil alkolün katıldığı ürünlerin kullanılması ve tüketilmesi caiz olmaz. (11) Etil alkolün günümüzde gıda, ilaç ve kozmetik gibi birçok alanda endüstriyel aşamada yaygın bir şekilde kullanılıyor olması, söz konusu ürünlerin helâlliği sorusunu çokça gündeme taşımaktadır. Bu bakımdan Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf’un ortaya koymuş olduğu görüşü benimseyerek bu amaçla etil alkol kullanımının ve etil alkol katılan ürünlerin caiz olduğu ictihadının tercih edilmesinin insanlar için büyük bir kolaylık ve rahmet olduğu Muhammed Zâhid el-Kevserî ve Muhammed Takî Osmânî tarafından ifade edilmiştir. (12)

1) Âdil Mübârek Mutîrât, “Hükmü istihdâmi’l-kuhûl fî’l-et‘ime ve’l-edviye”, Mecelletü’l-Buhûsi’l-Kanûniyye ve’l-İktisâdiyye 52 (2012), 474.

2) İçki, çalışmamız içerisinde sarhoşluk vermesi için özel olarak ve belli usullerle üretilen içecek anlamında kullanılmaktadır.

3) Şimşek, Alkol İçeren Yiyecek ve İçecekler, 12; Elgün, “İçeriğinde Doğal Olarak Alkol Oluşan Fermente Gıdalar”, 130; Elgün, “Helâllik Açısından Alkollü İçkiler, İçecekler ve Gıda Maddelerinde Alkol”, 19-20.

4) Ebû Muhammed Muvaffakuddîn Abdullāh b. Ahmed b. Muhammed İbn Kudâme, el-Mugnî (Kahire: Mektebetü’l-Kâhire, 1388), 9/159-160; Ebü’l-Kāsım Muhammed b. Ahmed b. Muhammed el-Kelbî el-Gırnâtî İbn Cüzey, el-Kavânînü’l-fıkhiyye fî telhîsi mezhebi’l-Mâlikiyye ve’ttenbîh ʿalâ mezhebi’ş-Şâfiʿiyye ve’l-Hanefiyye ve’l-Hanbeliyye (Beyrut: Dâru İbn Hazm, 1434), 302; Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed el-Hatîb Şirbînî, Mugni’l-muhtâc ilâ maʿrifeti meʿânî elfâzi’l-Minhâc (Beyrut: Dâru’l-Marife, 1418), 4/426; İdâretu’l-İftâi’l-Kuveytiyye, Mevsûatu sınâati’l-helal (Kuveyt: Mektebetü’l-Kuveyti’l-Vatanî, 1441), 293.

5) Abülfettâh Muhammed İdris, Mevâddü’n-necise fi’l-gizâ ve’d-devâ (Riyad: Dâru’s-Samiî, ts.), 74.

6) Mutîrât, “Hükmü istihdâmi’l-kuhûl fî’l-et‘ime ve’l-edviye”, 505.

7) Ebü’l-Fazl Mecdüddîn ʿAbdullâh b. Mahmûd b. Mevdûd el-Mevsılî, el-İhtiyâr li taʿalili’l-Muhtâr (Beyrut:
Matbaʿatü’l-Ḥalebî, 1937), 5/4/101.

8) Muhammed b. Bahît el-Mutîî, Fetâvâ (Kahire: Mektebetü Vehbe, 1434), 1/1/223-225; Muhammed Takî Osmânî, Buhûs fî kazâyâ fıkhiyye muâsıra (Dımeşk: Dâru’l-Kalem, 1424), 430.

9) Kâşif Hamdi Okur, “Fermente Gıdalar ve Alkolde Çözülen Katkı Maddelerinin Fıkhî Değerlendirilmesi”, Dini Hükmü Açısından Gıdalardaki ve İlaçlardaki Katkı Maddeleri (Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2020), 148.

10) Bahît el-Mutîî, Fetâvâ, 1/223-225; Muhammed Takî Osmânî, Buhûs, 340.

11) Aliyyu’l-Kârî, Fethu bâbi’l-inâye, 1/258; Bahît el-Mutîî, Fetâvâ, 1/223-225; Muhammed Takî Osmânî, Buhûs, 340.

12) Aliyyu’l-Kârî, Fethu bâbi’l-inâye, 1/258; Muhammed Takî Osmânî, Buhûs, 340.

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 16/12/2024
0
Cevap yaz..