Müslim ya da gayrimüslim, alevi yada sünni olsun fark etmez, kesmiş oldukları kurban eti dışındaki helâl gıdaların ikramı yenilebilir, buna bahçesindeki meyvenin ikramı da dahildir. Et ikramına gelince; hayvanı kesen müslim ya da ehli kitap ise yenir aksi takdirde yenmez. Yani mesele alevi ya da sünni olmaktan ziyade bununla alakalıdır, zira adı sünni olup inançsız olabilir ve kestiği yenmez, adı alevi olup İslâm olmak için gereken inanca sahip olabilir ve kestiği yenir.

Evlilik konusunu da böyle değerlendirmek gerekir, yani tarafların her ikiside mümin olabilmek için gerekli inanca sahip ise evlilik mümkün, aksi takdirde değildir. Şüphesiz bir alevinin inançlı kabul edilebilmesi için, Hz. Ebubekir (r.a), Hz. Ömer (r.a) ve Hz. Âişe (r.a) ye karşı bakışı, Hz. Ali’yi (r.a) nerede konumlandırdığı önem arz ettiği gibi, Allah’ın (c.c) tüm emir ve yasaklarına inanması gerekir.