Menü

Umre ve hacda seferilik durumu nedir? Orada kılınan namazların iadesi gerekir mi?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
230 görüntülemeHac ve Umre Bahsi
0 Yorum

Umre ve hacda seferilik durumu nedir? Orada kılınan namazların iadesi gerekir mi?

Hocam 11 günlük umrede seferi olarak mı kılacağız ve orada kıldığımız namazları kaza etmemiz gerekiyor mu?

İsmail Hakkı Yelkenci soruyu düzenledi 21/11/2024

URL Kopyala
0

Hac mevsimi Mekke’de, Arafat vakfesi öncesinde Hanefî mezhebine göre on beş gün veya daha fazla, Şafiî mezhebine göre giriş ve çıkış günleri hariç dört gün veya daha fazla kalacak olan kimse, mukim sayılır; hem Mekke’de hem de Arafat’ta namazlarını tam kılar. Hac öncesi Mekke’de bu sürelerden daha az kalacak olan ise seferî sayılır ve dört rek’atlı namazları iki rek’at olarak kılar. (Kâsânî, Bedâi‘, 1/98; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 1/519) Buna göre; Arafat öncesi Mekke’de mukim olan kişi; Arafat ve Müzdelife’de de mukimdir. Bu kişi Mekke’ye döndükten sonra burada kaç gün kalırsa kalsın mukim olmaya devam eder.

Arafat öncesi Mekke’de seferi olan kişi; Arafat ve Müzdelife’de de seferidir. Bu kişi Arafat’tan döndükten sonra Mekke’de on beş gün (Hanefi ise) veya daha fazla kalacaksa mukim, on beş günden az kalacaksa seferi olur. (Hasen Şâh, Gunyetu’n-nâsik, 73; Serahsî, el-Mebsût, 1/237; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/126) Umreye gidenler için de aynı hükümler geçerlidir yani Mekke veya Medine’de on beş günden çok kalanlar mukim, az kalanlar seferi olurlar. Ancak cemaatle kılınan namazlarda imam mukim ise cemaat seferi de olsa imama uyarak namazını tam olarak kılar.

Bid’at sahibi (dinde olmayan şeyleri dîne karıştıran) kişinin imamlığı tahrimen (harama yakın) mekruhtur, tahrimen mekruh ile kılınan namazın iadesi vaciptir. İmâm Muhammed ile İmâm Malik’e göre ise, bunlara uymak caiz değildir. Bidat sahibine “Mübtedi” denir ki, inancı ehli sünnet inancına aykırı olan kimse demektir. Bid’at sahibine uymanın kerahatle caiz olması, inancı küfre varmadığı takdirdedir. Eğer inancı küfrü gerektiriyorsa, ona uymak tüm Hanefî imamlarına göre caiz olmaz, şayet uyulmuş ise namazın iadesi gerekir. (Bilmen, M; 150) Harameyn imamlarının hepsi aynı görüşte olmayıp, ehli sünnete yakın olanların yanında uzak olanların da bulunması sebebiyle arkalarında kılınan namazı illa iade etmek gerekir demek mümkün olmasa da ihtiyatlı bir davranış olarak değerlendirilebilir.

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 21/11/2024
0
Cevap yaz..