Menü

Tekafül/Teavun usuluyle işleyen katılım sigortası İslâm’a uygun mudur?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
296 görüntülemeSigorta ve Tazminat
0 Yorum

Tekafül/Teavun usuluyle işleyen katılım sigortası İslâm’a uygun mudur?

Türkiye’de uygulana gelen katılım sigortacılığı uygulaması caiz midir? Eğer mahzurlu görünüyorsa bu sıkıntılı noktaları izah eder misiniz?

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 25/03/2025

URL Kopyala
0

Çağdaş alimlerin, fıkıh meclislerinin ve sempozyumlarının çoğu, geleneksel ticari sigortanın, belirsizlik, kumar ve faiz unsurlarını içermesi nedeniyle haram olduğu konusunda hemfikirdir. Geleneksel sigortaya alternatif olarak, işlemin karşılıklı değil, bağış esasına dayanması şartıyla, tekâfül sigortası önerilmiştir. Zira faiz, bağışlarda değil, karşılıklı sözleşmelerde haramdır. Bu ilkeyi kooperatif sigortacılığı veya tekâfül sigortacılığından daha geniş bir alanda uygulamak için, bir grup hissedar Tekâfül Şirketi veya İslami Sigorta Şirketi adı altında bir anonim şirket kurar. Bu şirket şu görevleri yerine getirir:

* Bir sigorta portföyü oluşturur ve sigorta başvurusunda bulunan sigortalılardan, şirket tarafından ilan edilen gerçeklere ve düzenlemelere göre bu portföye sigorta primleri bağışlamalarını ister. Bu portföy, bu yönetmeliklerde ilan edilen şartlara göre sigortalılara tazminat ödeyen portföydür. Şirket sigorta portföyüne sahip değildir ve portföyü yönetme rolü, gelirleri, giderleri, ödenen tazminatları ve fazlalarını için ayrı bir hesap oluşturmakla sınırlıdır. Bu hesap, şirket hesabından tamamen ayrıdır ve şirket bu hizmetler karşılığında portföyden bir ücret alabilir, ancak bazı şirketler bu hizmetleri ücretsiz olarak sunar.

* Şirket, portföy fonlarını İslami mudarebe esasına göre yatırır, burada şirket mudarebe yapan, portföy ise sermaye sahibidir. Şirket, kendi sermayesinin bir kısmını da mudarebe havuzuna yatırır ve mudarebe yapan sıfatıyla hak ettiğine ek olarak kârını da hak eder.

* Sigorta portföyünün meblağları, sigortalıların artmasıyla ve şirketle mudarebe esasına göre fonlarını yatırmaktan elde ettiği gelirlerle artar. Şartlara göre sigortalılara tazminat ödendikten sonra bir şey kalırsa -ki bu sigorta fazlası olarak adlandırılır-, şirket bunun bir kısmını ilgili yönetmeliklere göre sigortalılara dağıtır.

Tekâfül şirketleri, geleneksel sigorta şirketlerinden şu temel farklılıklarla ayrılır:

* Geleneksel sigortada sigorta portföyü şirket fonlarından bağımsız değildir ve sigortalıların ödediği tüm sigorta primleri şirkete aittir. Tekâfül şirketlerinde ise sigorta portföyü şirket fonlarından tamamen ayrıdır ve şirkete ait değildir.

* Geleneksel sigorta sözleşmesi, sigortalı ile şirket arasında karşılıklı bir sözleşmedir. Poliçe sahibi, şartlar yerine getirildiğinde şirkete sigorta primlerini öder ve şirket de ona kendi malı olan fonlardan sigorta meblağlarını öder. Tekâfül şirketlerinde ise sigortalılar sigorta primlerini sigorta portföyüne bağışlar ve portföy de şartlarına göre onlara tazminat bağışlar.

* Primlerin yatırımından elde edilen kârların tamamı, primlerin şirkete ait olması nedeniyle geleneksel sigortada şirkete aittir ve sigortalıların bu kârlarda hakkı yoktur. Sigorta meblağları veya kararlaştırılan zararlar için tazminat olarak hak ettikleri meblağlar, yatırımda hissedar olmaları nedeniyle değil, sigorta sözleşmesi gereğidir. Tekâfül şirketlerinde ise primlerin kârları şirkete ait değildir, sigortalıların sahibi olduğu sigorta portföyüne aittir.

* Geleneksel sigortada sigortalıların sigorta fazlasında herhangi bir hakkı yoktur, tamamı şirkete aittir ve bu, sigorta işlemlerinden elde edilen amaçlanan kârdır. Tekâfül şirketlerinde ise fazlanın tamamı portföye aittir ve tamamı veya bir kısmı sigortalılara dağıtılır.

Çağdaş tekâfül şirketlerinde uygulanan ve onları geleneksel sigorta şirketlerinden ayıran şeylerin özeti budur. Ancak ülkemizde BDDK yasaları bu sistemin sağlıklı şekilde işleyebilmesi için gerekli olan mevzuata uygun ve elverişli değildir. Bu nedenle henüz katılım sigortalarının, şu aşamada tekafüli/teavuni usule uygun şekilde işlediğini söylemek zordur.

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 25/03/2025
0
Cevap yaz..