Tebliğ vazifesini aynı kişilere sürekli yapma sorumluluğu var mıdır?
Tebliğ vazifesini aynı kişilere sürekli yapma sorumluluğu var mıdır?
Günah işleyen bir kimseyi bir kere uyarmamız yeterli mi, yoksa emri marufu aynı kişi veya kişilere tekrar tekrar yapmamız vacip mi?
URL Kopyala
Semâvî dinlerin yayılması ve muhafazası tebliğ ile olduğu gibi günümüzde de İslâm’ın yayılması, muhafazası, devamı tebliğe ve İslâmî mücâhedeye bağlıdır. Hukûk-u Te’lifiyye Reîsi Şeyh Ali Haydar Efendi (Kuddise Sirruhû) şöyle buyurmuşlardır: “Dîn-i Mübîn-i İslâm’ın devam ve bekâsı emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münkerin devamına bağlıdır. Dîn-i Mübîn-i İslâm’ın inkırâzı (yıkılması) emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münkerin terkine bağlıdır.” Yaratılış gâyemiz olan dini ayakta tutmak, dîni ve hakkı izhâr etmek vaciptir. Bu da ancak davet ve tebliğ ile hâsıl olur. Öyle ise davet yani emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker vâciptir. Zîrâ şöyle bir fıkhî kâide vardır: “Vâcip olan bir şey, tamamlanmak için başka bir şeye ihtiyaç duyuyorsa o şey de vâcip olur. Toplumda ve bireylerinde marufa ihtiyaç veya münker üzere olmak devam ettiği sürece tebliğ vazifesi devam eder. Dolayısıyla aynı bireylere gerektiğinde tekrar tekrar tebliğ etmek sorumluluğu da söz konusu olur.