Sünnet kılanların yanında mahçup olmamak için sünnet kılmak riya mıdır?
Sünnet kılanların yanında mahçup olmamak için sünnet kılmak riya mıdır?
Namaza giderken ilk sünneti kılmak niyeti yoktu fakat insanları kılarken görmek sebebiyle çekinip kılmak riya veya şirk olur mu?
URL Kopyala
Riyanın amellere ne ölçüde zarar vereceği konusu da kaynaklarda ele alınmıştır. Buna göre amellerde esas olan gizliliktir, çünkü gizlilik ihlâslı olmayı ve riyadan kurtulmayı sağlar. Ancak amelleri açıktan yapmanın sakıncasının bulunmadığı, hatta faydalı olduğu durumlar da vardır. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de, “Sadakaları âşikâre olarak verirseniz bu ne güzel! Eğer yoksullara gizlice verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır” buyurulmuştur. (el-Bakara 2/271) Ayrıca hac, cihad, cuma namazı gibi gizlenmesi mümkün olmayan ameller de vardır. Namaz, oruç ve sadaka gibi gizlice yapılabilen amellerin insanlara örnek olup onları da hayırlı faaliyetlere teşvik etmek amacıyla açıktan yapılması daha faziletlidir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), bu şekilde davranan kimsenin hem kendi amelinden dolayı hem de örnek olduğu kişi sebebiyle iki misli ecir kazanacağını bildirmiştir. (Müsned, II, 397, 505; Müslim, “Zekât”, 70; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 6)
Bir kimsenin, insanların mümin olduğuna şahitlik etmeleri ve onun gibi davranmaları için alenen ibadet etmesinde de sakınca görülmemiştir. Ayrıca farzların hakkı ilân ve teşhir olup onların açıktan yapılması İslâm’ı ve onun şiârlarını ortaya koyma anlamına gelir. (Fahreddin er-Râzî, VII, 73-75; Kurtubî, V, 423; XX, 213) Her durumda en önemli husus ihlâsın eksiksiz olmasıdır. Şayet böyle bir tehlike yoksa başkasına örnek olup öncülük etmek için ameli açıktan yapmak faziletlidir; gösteriş tehlikesinden kaygı duyulduğunda ise gizliliğin daha faziletli olduğunda ittifak edilmiştir. Nitekim farz namaz da olsa insanlar gördüğü için daha ağır kılan kişi yavaş kılmanın sevabına nail olamaz. Keza insanlar görmeseydi kıldığı nafile namazı kılmak niyeti olmayan da o nafilenin sevabından mahrum olur.
Ancak bazı kimsenin yaptığı gibi vesveseyi riya ile karıştırmamak gerekir. Şeytan insanı ibadetten uzaklaştırmak için, yaptığı ibadetlerin riya olduğunu telkin eder. İnsan bunun vesvese olduğunu farketmezse, bu durum o insan için sıkıntı meydana getirir. Düşündükçe de daha fazla ümitsizliğe kapılır. Bunun için elden geldiği kadar yaptığımız ibadetlerden dünyevi menfaatler gözetmeden yapmaya çalışmalıyız. Bunun dışında akla gelen vesveselere de ehemmiyet vermemek gerekir. Ayrıca farzlarda riya yoktur, farzları gizli yapmak da doğru değildir, farzların ilanı gerekir. Farz namazlara bağlı olarak kılınan sünnetler de buna dahildir. Hatta unutulmaya yüz tutmuş sünnet olan ibadetlerin de unutulmaması için teşvik maksadıyla açıktan yapılması uygun olur. Bundan maksat kendini reklam etmek değil, ibadetin hatırlatmak ve teşvik etmektir. Ayrıca hadislerde riyanın gizli şirk olarak ifade edilmesinden maksat dinden çıkaran şirk değil, ibadette ihlası yakalayamamaktır.