İslam hukukuna göre, Müslüman bir erkeğin ateist bir kadınla evlenmesi caiz değildir. Çünkü İslam’da, Müslüman erkeklerin sadece Ehl-i Kitap (Yahudi ve Hristiyan) kadınlarla evlenmesine izin verilmiştir. Ateistler, Ehl-i Kitap kapsamına girmezler. İslam hukukuna göre, Müslüman bir kadının ‘ehli kitap da dahil’ herhangi bir gayrimüslim bir erkekle evlenmesi kesinlikle caiz değildir. Bu tür bir evlilik, İslam hukukuna göre baştan geçersiz sayılır. Hanefî mezhebine göre, müslüman olan eşlerden birinin dinden çıkmasıyla, evlilik kendiliğinden sona erer. Tövbe ederek İslâm’a dönse bile yeni bir nikâh akdi olmaksızın evlilik hayatını devam ettiremez. Şâfiî mezhebine göre, dinden çıkan kimse tövbe eder de iddet müddeti içinde İslâm’a dönerse yeni bir nikâh akdine gerek kalmaksızın evlilik hayatını devam ettirebilir. (Şâfiî, el-Ümm, 1/297; Şeyhizade, Mecme’u’-l enhur, 1/546) Sonuç olarak; İslam’dan çıkaran söz veya fiillerde bulunan kişinin nikahı Hanefi ve Mâliki mezhebine göre düşer. Hanbeli, Şâfi ve Hanefilerden imam Muhammed’e göre böyle bir durumda evliliğin feshi, iddet süresi sonunda gerçekleşir. Buna göre dinden çıkan eş, iddet süresi içinde İslâm’a dönerse evlilikleri önceki hal üzere devam eder.