Sakal tıraşı yaparak berberlik mesleği icra etmek caiz midir?
Sakal tıraşı yaparak berberlik mesleği icra etmek caiz midir?
Hanefî mezhebine mensub bir berber ne yapmalı, sakal kesme konusunda Şafii mezhebini taklit edebilir mi?
Her mü’minin, tâbi olduğu mezhebin görüşlerine göre amel etmesi esastır. Bu nedenle zaruret olmadıkça, kendi mezhebinin dışına çıkamaz. Kişi, meşru bir sebep ve mazeret olmaksızın başka bir mezhebin görüşüne geçiş yapamaz. Taklidi, diğer mezhep kolayına geldiği için yapmak caiz değildir. Zira keyfi olarak değil meşru bir sebepten dolayı taklit etmek caiz görülmüştür. Dolayısıyla İmamı Şafiinin kendisi de dahil olmak üzere dört mezhep imamlarının ittifak ettiği bir yasakta yapılacak olan; ya bu mesleği şartına uygun şekilde icra etmek veya bu mümkün olmuyor ise mubah bir mesleğe geçmektir. Nitekim hadis-i şerif’te şöyle buyruldu: “On şey fıtrattandır (yaratılışın gereğidir); bıyığı kısaltmak, sakalı bırakmak, misvak kullanmak, mazmaza, tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, istinca ve istibra.” (Müslim, Tahare 56)
Tüm Peygamberler sakallı oldukları gibi, Peygamber Efendimiz de (s.a.s.) avuç içiyle bir tutam miktarı sakallı idi. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur; “Müşriklere muhalefet ediniz, sakallarınızı bırakınız, bıyıklarınızı kesiniz.” (Buhârî, 3, h. no: 5892) Sakalı kökünden kazımak Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre haram, Hanefi mezhebine göre ise tahrimen mekruhtur. Çünkü sakal bırakmak, bu müctehidlere göre vacip (farzı amelî) sayılmaktadır. Şâfiî mezhebine göre ise bırakılmış sakalı tıraş etmek mekruhtur. (Mezâhibi Erbaa, c. 2, s. 44-46) Sonuç olarak; cumhûr müçtehitlere göre sakalı kazımak caiz değildir. İmâm-ı Şâfiî’nin görüşü de cumhûr ile aynı minvâldedir. Ancak bu mezhepte bu konuda kabul gören görüşün sahipleri olan Gazzâlî ve Nevevî gibi mezhep âlimlerine göre ise; sakalı bırakmak sünnet, kesmek mekruh kabul edilmiştir.
Ayrıca bu mesleğin icrasında sorun olan sadece sakal tıraşı da değildir. Nitekim İslam’da yasak olan saç traşları da bu meslekte yapılmaktadır. Zira Rasûlullâh Efendimiz (s.a.s.), saçı ya olduğu gibi bırakmayı ya da tamamen kesmeyi emretmiş ve bu konuda da ehli küfre benzememeyi esas almıştır. Zira Müminin İslâmî ölçülere uygun olmayan veya gayrimüslimleri hatırlatan bir saç biçimine bürünmesi, niyeti iyi olsa dahi onu şeklen dikkat etmesi gereken sorumluluğunu ihmal etmiş olmaktan kurtaramayacaktır. Saç ile ilgili Rasûlullâh Efendimizin (s.a.s.) sünneti; ya tüm saçı bırakmak veya tümünü kesmekti, saçının bir kısmını alıp diğerini kesmezdi. Müslümanların başın bir kısmını tıraş edip diğer kısmını bırakmaları, Rasûlullâh’ın “sallallahu aleyhi vesellem” yasakladığı ‘Kaze’ hükmüne girmektedir. Nitekim ‘Kaze’ üç türlüdür:
1- Başın bir takım yerleri tıraş edip diğerlerini bırakmak.
2- Başın etrafını tıraş ederek ortasını bırakmak.
3- Başın ortasını tıraş edip etrafını bırakmak.
4- Başın ön tarafını tıraş edip arka tarafını bırakmak.
5- Başın arka tarafını tıraş edip ön tarafını bırakmak.
6- Başın bir yanın bir kısmını tıraş edip diğerlerini bırakmak.
Bu tıraş çeşitlerin tümü İbni Ömer’den (r.a.) Buhari ve Muslim’de sabit olan şu hadisin hükmüne girmektedir: “Rasûlullâh (s.a.s.) ‘Kaze’ tıraşından alıkoymuştur” Enes bin Malik’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Enes bir çocuğun başında iki boynuz şekli bırakılarak tıraş yapıldığını gördü. Bunun üzerine şöyle dedi: “Bu ikisini tıraş edin veya kesin, çünkü bu; Yahudilere benzemektir”. (Süneni Ebî Davud) Hz. Ömer’den (r.a.) merfu’ olarak rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Hacamat amacı olmadan enseyi tıraş etmek mecusiliktir” El Mervezi şöyle dedi: Ebu Abdillâh’a (Ahmed bin Hanbel’e) ense tıraşını sordum. Şöyle dedi: “O Mecusilerin şeklidir. Her kim kendini bir topluma benzetirse o onlardan olur”. Bu nedenle müstakil ense traşı mekruhtur, saç traşı ile beraber yapılmalıdır.
Saçın bir kısmını kesip, bir kısmını bırakmak, gayri müslimlerin adetlerindendir. Dolayısıyla bu şekilde saç kesimi mekruhtur ve berberlerin bu yolla kazanç sağlaması da aynı şekilde mekruhtur. Müslümanlar, tıpkı Peygamber Efendimizin (s.a.s.) yaptığı gibi, saçı her yerinden kısaltır. İbni Ömer (r.a.) şöyle dedi: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem başın bir kısmını tıraş edip bir kısmının (perçem olarak) bırakılmasını yasakladı.” (Buhârî, Libâs 72; Müslim, Libâs 72, 113. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 14; Nesâî, Zînet 5, 58; İbni Mâce, Libâs 38) Yine İbni Ömer (r.a.) şöyle dedi: “Rasûlullah Efendimiz (s.a.s.) bir gün saçının bır kısmı tıraş edilmiş bir kısmı bırakılmış bir çocuk gördü, aile fertlerini böyle yapmaktan men edip şöyle buyurdu: “Ya hep tıraş edin ya hep bırakın!” (Ebû Dâvûd, Tereccül 14)
URL Kopyala