İki ameli bir niyetle cem etmek ilim ehli katında ”niyette ortak kılmak” olarak isimlendirilir. Bu konu hakkında alimlerin farklı görüşleri vardır, konunun özeti ise şöyledir; bir ibadet kendisinde tedahul caiz olan kısımdan ise niyette ortak kılmak sahih olur ve bir niyetle iki ibadeti cem etmek caiz olur. Nitekim cenabetten gusül alırken cuma guslünü de kast ederek tek niyetle yapılabilir. Şayet iki ibadetten biri maksut diğeri  aksut değil ise bu durumda da cem etmek caiz olur. Farz namaz ile tahiyyetül mescit namazını cem etmek gibi, zira burada maksat oturmadan önce mahalli namazla meşgul etmektir. Bu da tek bir namazla yani farz namazı kılmakla hasıl olur. Şayet iki ibadetin her ikisi de maksut olsa niyeti ortak kılmak caiz olmaz. Ramazan ve Kefaret orucu gibi, bunları tek niyetle cem etmek caiz olmaz, her birini ayrı tutmak gerekir. Nitekim farz namazla ratip sünneti cem etmek caiz olmadığı gibi.

Ramazan kazası ile nafile orucu bir niyette cem etmeye gelince; imam Ebu Yusuf’a göre bu oruç Ramazan’ın kazasından geçerli olur. Dolayısıyla tutulan bir oruç için hem Ramazan kazasına hem de nafile’ye niyet edilmiş olsa kaza orucu sayılır. İmam Muhammed’e göre nafile oruç sayılır. (Muhitul’Burhani, 2/381) Buna binaen pazartesi perşembe sünnet olan nafile oruç tutmaya yemin eden kişi kaza orucuna niyet etse İmam Ebu Yusufa göre kaza sayılıp nafile oruçtan sayılmayacağı için yemini bozulmuş olur. Fakat İmam Muhammed’e göre bu durumda kaza sayılmayıp nafile oruç tutmuş sayılacağı için yemini bozulmuş olmaz.