OKB vesvese hastası olup takıntılı düşünceleri olan kocanın talakı gerçekleşir mi?
OKB vesvese hastası olup takıntılı düşünceleri olan kocanın talakı gerçekleşir mi?
Hocam (okb) hastasıyım takıntılı düşüncelerim var talak cümlesi olan bi cümleyi ağzımla söylerken zorla sanki talaka niyet ediyorum gibi oluyorum talak vukuu bulur mu?
URL Kopyala
Klasik fıkıh kaynakları içerisinde bu konuda en net bilgilerin Mâlikî mezhebi kaynaklarında geçtiğini söyleyebiliriz. Dede İbn Rüşd (520/1126) tarafından telif edilen el-Beyân ve’t-tahsîl adlı eserde mesele çok net biçimde ortaya konularak istemediği halde salt vesvese sâikiyle sürekli şüphe eden veya iç dünyasında hanımını boşadığını söyleyen veya boşamayı istemediği halde boşama kelimesini telaffuz eden kimsenin boşamasının geçerli olmayacağı ifade etmektedir. İbn Rüşd, bu hususta (Mâlikî) fakihleri arasında herhangi bir ihtilafın da bulunmadığını kaydettikten sonra vesvese sâikiyle talak îkâ eden kişinin durumunun abdest ve namazda şüpheye düşen kimsenin durumuna benzediğini, bunların Şeytan kaynaklı olduğunu, dolayısıyla kişinin bu vesvese sâikiyle talakı telaffuz etmesinin dikkate alınmayacağını, bunun bir hüküm doğurmayacağını aynı şekilde vesveseli kişinin de bu vesveselere itibar etmemesi gerektiğini vurgular.
Hanbelî mezhebinde mübersem (plörezi) ve müvesvis şayet talakın ne ifade ettiğini idrak edecek bir akıl sağlığına sahip ise, bu durumda îkâ ettiği talak geçerlidir. Vesvese, akıl hastası ve baygındaki gibi kişiyi şuursuz hale getirmiş ise o takdirde talak vaki olmaz. Çağdaş İslâm hukukçularının bu konuda daha açık ve net ifadeler kullandıkları görülmektedir. Bu görüş sahiplerinden Muhammed b. Salih Useymîn (1421/2001) şu görüşlere yer vermektedir: Dili ile telaffuz etse dahi vesvese hastalığına yakalanan kimsenin boşaması geçerli değildir. Çünkü ağızdan çıkan boşama lafzı, boşama niyeti ile kasten söylenen bir söz değildir. Aksine bu kişiyi boşama sözünü telaffuz etmeye sürükleyen bir iç zorlama söz konusudur. Yani kişi tam anlamıyla bir ikrah ve cebir altındadır. Peygamberimiz (s.a.s.), ikrah altında verilen talakın hükümsüz olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla vesveseli (obsesif-kompulsif) kişinin boşaması geçersizdir. Çünkü ortada boşamayı doğuracak gerçek irade bulunmamaktadır.