Hakikî (maddî) bir pislik; yağmur, dere, deniz suyu gibi mutlak sularla temizlenebileceği gibi, çiçek suları, gül suyu, sebze ve meyve suları gibi bazı kayıtlı sularla da temizlenebilir. Hatta başka su bulunamadığı takdirde abdest veya gusülde kullanılmış olan müsta’mel su ile dahi bu temizlik yapılabilir. Gözle görülür cinsten olan bir pisliğin temizlenmesi; pisliğin eserleri (kokusu ve rengi) giderilinceye kadar yıkamakla olur. Burada yıkama sayısı da mühim değildir. Şayet pislik, idrar gibi gözle gözükmeyen, kuruduğunda geride iz bırakmayan cinsten ise, bunun temizliği; pisliğin bulaştığı yerin üç defa ayrı su ile yıkanmasıyla olur. Bunun için necaset henüz yaş iken üzerinden temiz su akıtmakla temiz olabilir. Fakat kurumuş olması durumunda necis bölgeyi ovalayarak necasetin izalesine emin olmalıdır. Her iki halde de gerekli titizliğe riayet etmek ve ihtiyatlı hareket etmek doğru olur. Bununla birlikte, necislenen bir sabun kullanarak temiz su ile yıkanan bölgede sabunun eserinin kalması zarar vermez. Bu durumda yıkanan yer temiz sayılır, sabunun eserinin bulunması necasetin bulunması anlamına gelmez. (Tahtavi, 1/160)