Setr-i avret yani insan bedeninde avret sayılan yerlerin kapatılması namazın şartlarındandır. Avret erkeklerde diz ile göbek arasıdır. Hanefilere göre diz de avretten sayılırken diğer mezheplere göre diz avretten sayılmamıştır. Kadınların avret bölgesi el ve yüz hariç bütün bedenleridir. Hanefiler ayakları da kadınlar için avret saymamıştır (el-Fetâva’l Hindiyye, I, 64). Avret yerlerini örten elbisenin kalın olması; teni gösterecek şekilde ince ve şeffaf olmaması gerekir. Aynı zamanda elbisenin avret bölgesindeki uzvu belli ettirecek şekilde dar ve vücuda yapışık olmaması gerekir. (Seyyid Sâbık, Fıkhü’s-Sünne, I, 121)

Namazın sıhhat şartından olan setr-i avretin namazın başlangıcından sonuna kadar muhafaza edilmesi gerekir. Namazda avret yerinin en az dörtte birinin kasıtlı olmadan açılması veya cemaatin imamın önüne geçmesi yahut aynı imama uyan kadının erkeği safta hizalaması gibi durumlar, şayet bir rükünde devam ederse namaz bozulur. Fakat bu görüş İmam Muhammed’in görüşüdür, yani bu durumlardan birisi namazın rükünlerinden olan rükû, secde ve kıyam halinin tamamında meydana gelirse namazı bozar. Ancak ihtiyatlı olması sebebiyle mezhepte tercih edilen görüş olan İmam Ebu Yusuf’un görüşüne göre, bu durumlardan biri rüknün tamamında olmasa da bir rükün miktarı yani üç kere ”Subhanallah” diyecek kadar devam ederse namaz o takdirde bozulmuş kabul edilir. (Raddul’Muhtar: 1/408)

Eğer açılan yer dörtte birden az olursa namaz bozulmaz. Mesela kişinin namazda dizi açılsa, diz uyluktan (kalçadan dize kadar uzanan bölüme uyluk denir) sayıldığı ve diz uyluğun dörtte birinden az olduğu için namaz bozulmaz. Yine kadının el bileği açılsa, bilek koldan sayıldığı ve kolun dörtte birinden az olduğu için namaz bozulmaz. Aynı şekilde kadının başındaki saç avrettir ve baştaki saçın en az dörtte biri bir rukün miktarı açılırsa namazı bozulur, dörtte birinden azı açılırsa bozulmaz. Dolayısıyla başörtüsünden dışarıya çıkmış olan saç kılları az miktar olacağı için namazın sıhhatine engel teşkil etmez. (Muhit, 1/280)