Namaz kılmayan biriyle veya örtünmeyen bir kadınla evlilik caiz midir?
Namaz kılmayan biriyle veya örtünmeyen bir kadınla evlilik caiz midir?
Kişinin başı açık ve namaz kılmayan bir kadınla veya erkekle evlenmesi caiz mi? Evlendikten sonra da eşin yaptığı bu işlere kalben buğz etse caiz mi yoksa elle müdahalesi vacip mi?
Müslüman kendisine, dîninden ve ahlakından râzı olunan salih bir eş seçmesi gerekir. Namaz, İslâm dîninin en büyük rüknüdür. Hatta İslâm’ın ikinci rüknüdür. Bu sebeple bir müminin, dinin direği olan namaz kılmayı ihmal eden biriyle evlenmeyi kabul etmesi caiz değildir. Nitekim bir mümin, hiç namaz kılmayan biriyle evlendiği zaman, bu nikahın geçerli olup-olmaması konusunda âlimler arasında görüş ayrılığı vardır. İlim ehlinin cumhuruna göre bu nikah akdi geçerlidir. Çünkü farziyetini inkâr etmeden namazı terk eden, fâsıktır, kâfir değildir. Ancak Hanbeli mezhebi alimleri gibi bazı müçtehitler ise, bu nikah akdinin bâtıl olduğu görüşüne varmışlardır. Çünkü namazı tamamen terk eden kimsenin mümin olamayacağı görüşünü benimsemişlerdir. Nitekim zahiri manası bunu ifade eden hadisler de mevcuttur.
Müminler ailesini cehennem ateşinden korumakla memurdur. Zira âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Ey îmân edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun!..” (et-Tahrîm, 6) Dolayısıyla bir mümin eşinin cehennem ateşine düşmesine rıza gösteremez ve eşinin tesettüre riayet etmemesine göz yumamaz zira eşi onun muhafaza etmesi gereken namusudur. Örtünmeyen bir kadınla evliliği tercih etmek Allah katında sorumluluk gerektiren bir davranış olduğu gibi, böyle bir kadınla evli olan kişinin takati nispetinde buna engel olmaya çalışmaması da sorumluluğu gerektiren bir davranıştır. İbni Ömer’den ”radıyallahu anhümâ” rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
“Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Âmir memurlarının çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadın da evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve hepiniz idâre ettiklerinizden sorumlusunuz.” (Buhârî, Cum`a 11, İstikrâz 20, İtk 17, 19, Vesâyâ 9, Nikâh 81, 90, Ahkâm 1; Müslim, İmâre 20. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, İmâre 1, 13; Tirmizî, Cihâd 27)
URL Kopyala