Kuyumcuya altın verip çalıştırma yoluyla kazanç elde etmek caiz midir?
Kuyumcuya altın verip çalıştırma yoluyla kazanç elde etmek caiz midir?
Malum bir işlem olan; kuyumcuda altın çalıştırmak ve böylece kuyumcunun elde ettiği kârdan yatırımcıya belli bir miktar vermesi şeklindeki işlem caiz mi?
URL Kopyala
Öncelikle altın alışverişi; alım satımın peşin olması, satılan altının ve karşılığı olan bir başka altın, gümüş yada paranın fiziki olarak elden teslim alınması şartıyla caiz olur, aksi halde bu tür bir işlem faiz olur. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.s.), sarf akitlerinde altın alım satımının peşin olmasını ve bedellerin derhal teslim alınmasını şart koşmuş ve şöyle buyurmuştur: “Altına altın, gümüşe gümüş, buğdaya buğday, arpaya arpa, hurmaya hurma ve tuza tuz, misli misline her ikisi de aynı miktarda ve peşin olur. Şayet karşılıklı satılanların cinsleri farklı olursa, peşin olması şartıyla istediğiniz gibi satın.” (Müslim, Müsâkât, 81 h.no; 1583) Yani alışverişi yapılan bu malların cinsleri birbirinden farklı olursa, biri diğerinden miktar olarak fazla olabilir, ancak yine peşin olması şarttır. Dolayısıyla altını veresiye/taksitle satmak ve almak caiz değildir. Bu nedenle taksitle yada kredi kartı ile altın alışverişi caiz olmaz. Tarih, alım satım görüntüsü adı altında nice faiz yollarının ortaya çıkmasının örnekleri ile doludur. Bu yüzden kredi kartı ile altın alım satımında, kuyumcu pos makinesinden çekilen parayı komisyon kesilmesin diye peşin tahsil edemeyince hadiste yasaklanan vade faizi olur. Peşin çekmek istediğinde ise kendisinden komisyon kesilir ki bu durumda da fazlalık faizi olur.
Kuyumcuda altın çalıştırmak; şayet anlaştığınız bir kuyumcuya belirli zamanlarda nakit para verip karşılığında ne kadar altın ediyor ise, kuyumcuda olan sistem kayıtlarına adınıza kaydediliyor ve lazım olduğunda altın olarak yada o anda hesaba altın olarak geçen ne kadar ise onun para karşılığını ve kârını alıyorsanız bu işlem faiz olur. Zira bu işlem, önden verilen nakitlerin farklı cins karşılığında vadeli olarak takas edilmesi anlamına gelir ki bu da nesâ faizidir. Eğer böyle değil de belli bir miktar altın teslim ederek bundan kazanç edilmek isteniyor ise bu kazancın miktarının baştan rakamsal olarak belirlenmesi de faiz olur. Şayet çalıştırılmasından doğacak kârın yüzdesi şeklinde anlaşma yapılır ise bu caiz olur. Ancak bizzat bu altınların alım satım yoluyla çalıştırılması neticesinde doğacak kâr dağılımı olması gerekir. Bunun için de bu altınlar ayrı kasada tutulup bunların alım satımı ile kazanç elde edilmesi gerekir. Zira bir taraftan sermaye diğer taraftan emek şeklinde kurulan ortaklığın adı mudarebe ortaklığıdır. Bu ortaklığa konu olan ise bu sermaye ile alım-satım yoluyla ticaret yaparak ortaya çıkan kârın taraflar arasında anlaştıkları yüzdelik üzerinden paylaşımıdır. Lakin şayet anlaşmada sermayenin üzerinden yüzdelik verilmesi olursa bu, anapara üzerinden konuşulan yüzdelik olacağı için, alınan paraya mukabil fâizi ile geri dönüşü anlamına gelir ve caiz olmaz.