Koopertaif sistemi üzerinden taksitle temelden eve girmek caiz midir?
Koopertaif sistemi üzerinden taksitle temelden eve girmek caiz midir?
Biz zamanında kooperatiften ev almıştık. Bazı hocalara sorduğumda imzaladığınız sözleşmeye bakmamız lazım dediler ancak sözleşme şuan bizde değil amcamda, galiba o babam adına girmiş taksitleri babm ödemiş ve biz şimdi amcamdan eğer onun elindeyse bu sözleşmeyi isteyemiyoruz. Kısaca yapılan akid deki bildimiz şartları açıklayım. Önce bu kooperatifi belediye başalamış taksitler değişiyor bu değişmede bizim bildiğimiz kadarıyla artan maliyetlerden kaynaklı. Sonra çekilişle katlar belirleniyor ve çatı katı çıkan kişi en sonunda bir miktar para alıyor bunun sebebi ise çatı katının değerinin düşük olması ve giriş katının. Sonra bu kooperatif özel bir şirketle el değiştiriyor sonra evin kaba inşaatı bitmiş bir şekilde teslim ediliyor yani yarıda bırakılıyor. Bizde evi tamamlamaya gücümüz yetmiyeceği için amcamın kendi kooperarifteki eviyle takas ediyoruz. Son olarak biz bu evi sattık ve bir miktar para kazandık. Bu kazandığımız parayı kullanabilir miyiz?
URL Kopyala
Fukahaya göre akdin aslî unsurlarının dışında ayrıca sıhhat şartları da vardır. Malın fiyatının ve niteliğinin belli olması, vadeli satışta teslim vaktinin belirtilmesi, örfe uymayan veya akdin gereği olmayan ilave şartların koşulmaması ve faiz içermemesi gibi hususlar bu şartlar arasında sayılır.
Öncelikle; kooperatif sistemlerinde de olduğu gibi, bu şekilde temelden ev satın alma diye tabir edilen daire alma işlemi; İslâm hukukunda İstisna’ (sipariş) yoluyla alışveriş olarak nitelendirilir. Bu yolla yapılan alışverişin caiz olabilmesi için; akit esnasında dairenin fiyatı, teslim tarihi ve kaba ve ince inşaat olmak üzere tüm detayları bilinmesi gerekir. Bu sistemlerde genel olarak satılan dairenin bedelinin belli bir yüzdesi peşin ödenir, kalan kısmı ise uzun bir vadeye yayılarak aylık taksitler halinde ödenir. Ayrıca bu taksitler altı ayda bir zamlanır, fakat zam miktarı baştan belli değildir, ekonomik gelişmelere göre daha sonra belirlenir. İslâm hukukuna göre bir alışverişin sahih ve geçerli olabilmesi için, satın alma esnasında malın fiyatının belli olması zorunludur. Aksi takdirde alışveriş fâsid olur, fasit akitler ise İslam hukukunda faiz mesabesinde günahtır.
Hanefilere göre söz konusu sıhhat şartlarından birinin eksikliği akdi fasit hale getirir. Bu tür eksikliklerin giderilmesi durumunda ise akit sahih hale dönüşür.[1] Fesat sebeplerinin giderilememesi durumunda ise; müşteri satın aldığı malı teslim alınca, habis (kirli) bir mülkiyet ile ona malik olsa da, söz konusu akdin feshi gerekir. Ancak müşteri bu malda; satış, hibe, tüketim gibi herhangi bir tasarrufta bulunursa, artık taraflar için bu akdi feshetme imkânı kalmaz.[2] Diğer mezheplere göre ise, malda veya fiyattaki belirsizlik giderilmezse akit batıl olur ve hüküm ifade etmez.[3] Hanefi mezhebinde ise bu şekilde sonuçlanan bir alışveriş habis de olsa mülkiyet ifade ettiği için bu yolla alınan evin satılması neticesinde alınan bedelde tasarruf etme hakkı söz konusu olur.
[1] Merğînânî, el-Hidâye, V, 9; Mevsılî, el-İhtiyâr, II, 59
[2] Mevsılî, el-İhtiyâr, II, 50-51; İbnü’l-Hümam, Fethu’l-Kadîr, VI, 367-368
[3] Desûkî, Hâşiye, III, 15-16; Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc, II, 16-23, 126