Arıcılıktan kendi tüketmemiz için elde ettiğimiz balın zekatı var mıdır?
Arıcılıktan kendi tüketmemiz için elde ettiğimiz balın zekatı var mıdır?
Hocam, balını kendimiz yemek için baktığımız, satış amacı gütmediğimiz arı kovanlarımız var. Zekatını vermemiz gerekir mi? Ödememiz gerekirse yüzde kaç ödememiz gerekir?
Balın zekâtı olup olmadığı tartışılmıştır. Ebû Hanîfe arının öşre tâbi arazide bulunması şartıyla, Ahmed b. Hanbel ve diğer bazı âlimler ise arının bulunduğu arazinin durumu hesaba katılmadan baldan 1/10 nisbetinde zekât (öşür) alınacağını söylemişlerdir. İmam Ebû Yûsuf, Muhammed ve Ahmed b. Hanbel’e göre bal zekâtının değişik nisab miktarları vardır.
İmam Mâlik ve Şâfiî ile bazı âlimlere göre ise miktarı ne olursa olsun bal zekâta tâbi değildir. Bu âlimler baldan zekât alınmayacağını ifade eden rivayetleri daha kuvvetli görüp zekât alınacağına dair olan hadislerin hiçbirini sahih kabul etmemişlerdir. Bununla beraber Ebû Bekir İbnü’l-Arabî, Ebû Hanîfe’nin görüşünün hem ihtiyata hem de fakirlerin ihtiyacını karşılamaya daha uygun olduğunu söylemiştir.
Ayrıca Hanefi mezhebinde tercih edilen İmam Ebu Hanife ve imam-ı Muhammed’in görüşüne göre; kişinin mülkü olmayıp ilaçlaması ve bakımını yapmadığı halde, dağlarda ve kırsalda ki devlet kontrolünde ve korumasında olan arazilerde yetişen ve halkın istifadesine müsaade edilen mahsullerde de öşür vardır.[1]
Buna göre; eğer alım satım yoluyla balın ticareti yapılıyorsa ve kişi de nisâba mâlik bir mükellef ise kırkta birini fakirlere zekât olarak vermesi gerekir. Şayet bal, arıcılık yapılarak elde ediliyorsa onda birini fakirlere uşur olarak vermek gerekir. Ancak satılarak kazanç elde etmek amaçlı olmayıp evlerin bahçelerinde yetişmiş olan ve evin ihtiyacına kullanılan mahsullerde öşür yoktur, arıcılıktan elde edilen bal da sadece evde tüketilecek kadar az olursa bunda öşür gerekmez, nitekim İmameyn’e göre öşürde nisap şartı aranır.
Kaynakça:
[1] Raddul’Muhtar: 2/49
URL Kopyala