Günah bir fiili yapacağına yemin eden kişi ne yapması gerekir?
Günah bir fiili yapacağına yemin eden kişi ne yapması gerekir?
Vallahi şu adamı döveceğim veya öldüreceğim veya içki içeceğim gibi günah bir şey diyen kimse ne yapar? Bu yemin sayılır mı ve öldükten sonra yemin kefareti için vasiyet mi etmeli yoksa kefaret hiç mi gerekmez?
Farz veya vacip olan bir şeyi yapmamaya ya da haram ve günah olan bir şeyi yapmaya yemin etmek, müslümana yakışan bir davranış değildir. Yüce Allâh, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır: “İyilik etmemek, takvaya sarılmamak, insanların arasını ıslah etmemek yolundaki yeminlerinize Allâh’ı siper yapmayın. Allâh hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Bakara Sûresi: 224) Bununla birlikte, her nasılsa bu tür bir yemin edilmiş olsa, yeminini yerine getirmeyip bozmak ve ardından yemin keffâreti vermek gerekir.(Merğînânî, el-Hidâye, Kitâbu’l-eymân, c. 4, s. 13) Konuyla ilgili bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse bir şey için yemin eder, sonra da ondan hayırlısını görürse yeminini bozsun ve keffâret ödesin.” (Müslim, Kitâbu’l-eymân, h. no: 1650)
Buna binaen günah bir fiili yapmaya yemin eden, o işi yapmaması gerekir. Ancak yapmaya yemin ettiğinden yapıp yapmayacağı da ölene kadar gecikebilir olduğundan yapmadığı son nefeste belli olup yapmadığı takdirde yemin kefareti o anda gerekecektir. Bu nedenle kişi mirasçılarına bu yeminin kefaretini bıraktığı maldan ödemelerini vasiyet etmesi gerekecektir. Zira Hanefi mezhebinde yemin henüz bozulmadan önce kefaretinin ödenmesi geçerli kabul edilmemektedir. (Cevhera, 2/209)
İmam Müslim’in rivayet ettiği bir hadiste Peygamber Efendimizin (s.a.s.) “Kim bir şey (yapmak veya yapmamak üzerine) yemin ederse ve daha sonra (yemin ettiğinden) başkasının daha hayırlı olduğunu görürse o fiili işlesin ve yeminini (yerine getiremediğinden) dolayı kefaret ödesin” buyurmaktadır. (Müslim, Sahih, Kitabu’l-Eymân 27 No: 1650) Bu hadise göre henüz yemin bozulmadan kefaret verilmesi caiz değildir ki bu Hanefîlerin mezhebidir. Zira keffaret ödemenin nefsu’l-vücubunun sebebi yemini bozmaktır. Bir şeyin nefsu’l-vücubu olan bir şey üzerine takdim edilmesi de caiz değildir. (Abdü’l-Hayy el-Leknevi, et-Ta’liku’l-Mümecced, III/ 174, Daru’l-Kalem, Dimeşk, 2011) Yani yemin kefaretinin sebebi yeminin bizzat kendisi değil yeminin bozulmasıdır.
URL Kopyala