Hanefi ve Malikilerin çoğu yüzün avret olmadığı görüşündedirler. Şafii ve Hanbelilerde ise avret olduğu görüşü ön plana çıksa da bu mezheplerde de avret olmadığını savunanlar çoktur. Delillerin gösterdiği en tercihli görüş; dikkat çekiçi parlak yüzlü genç kızlarda olduğu gibi şehvetli bakışlara maruz kalma ihtimalinin güçlü olduğu durumlarda kadının yüzünü örtmesinin farz olduğudur. Buna göre, genç kadının, fesada yol açmaması için yabancı erkeklerin önünde yüzünü açmaktan men edilmesi gerekir. Bu hüküm, fitne zamanında daha zorunlu bir hâl alır.

Ancak ilim ehli, fesada yol açmaması için haram kılınan bir hüküm, faydası daha fazla olan bir hüküm için mubah kılınır, hükmüne varmışlardır. Buna göre fakihler, bazı özel durumlarda kadının, yabancı erkeklerin önünde açması gerektiği takdirde yüzünü açmasının câiz olduğu gibi, yabancı erkeklerin de onun yüzüne bakmasının câiz olduğu hükmüne varmışlardır. Ancak bu durumda da ihtiyacın dışına çıkılmamalıdır. Çünkü zaruret veya ihtiyaç dolayısıyla mübah kılınan şey, ihtiyaç kadarı ile sınırlıdır. Bunun dışına çıkılması câiz değildir. Kadının yüzünü açmasının câiz olduğu durumları şöyle özetleyebiliriz:

Birincisi: Kadının, baş başa kalma ve dokunma olmaksızın kendisiyle evlenmek isteyenin kendisine bakması için onun önünde yüzünü açması ve ellerini göstermesi câizdir. Çünkü yüz, çirkinliğe veya güzelliğe delâlet eder. İki el ise, bedenin zayıf ve ince oluşuna veyahut bedenin dolgun ve şişman oluşuna delâlet eder. Ebu’l-Ferac el-Makdisî -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir: “Bu meselede kadının güzelliğinin toplandığı ve bakılan yer olan yüzüne (evlenecek kimse tarafından) bakılmasının mmbah olduğu konusunda ilim ehli arasında görüş ayrılığı yoktur.” Evlenmek isteyen kimsenin, evleneceği kadına bakmasının câiz olduğuna delâlet eden birçok hadis vardır.

İkincisi: Muamele (karşılıklı sosyal ilişkiler) sırasında kadının yüzünü açması câizdir. Kadının, -fitneye sebep olmadığı sürece- alışverişe ihtiyaç duyduğunda yüzünü ve ellerini açması câizdir. Aynı şekilde satıcının da ücretini almak veya istemek için kadının yüzüne bakması câizdir. Ancak fitneye sebep olacaksa, kadının yüzünü açması câiz değildir.

Üçüncüsü: Tedâvi sırasında kadının yüzünü açması câizdir. Kadının, yüzündeki hastalığın yerini veya bedenindeki herhangi bir yerdeki hastalığı tedâvi etmek için erkek doktora, -mahremi veya kocasının yanında hazır bulunması şartı ile- göstermesi câizdir. Bu hüküm ise, kendisini tedâvi edecek kadın doktor bulunamaması halindedir.

Dördüncüsü: Şâhitlik sırasında kadının yüzünü açması câizdir. Kadının, şâhitlik ederken ve şâhitliği üstlenirken yüzünü açması câizdir. Aynı şekilde hakların kaybolmasını önlemek için (mahkemede) hakimin ona bakması câizdir.

Beşincisi: Mahkeme sırasında (hakimin huzurunda) kadının yüzünü açması câizdir. Bir kadının, kendisinin lehine veya aleyhine hüküm veren hakimin huzurunda yüzünü açması câizdir. Hakimin de onu tanımak, hak-hukuku ihyâ etmek ve bunları kaybolmaktan korumak için kadının yüzüne bakması câizdir.

Altıncısı: İyiyi kötüden ayırt edebilecek yaşa gelmiş ve şehveti olmayan küçük çocuğun yanında kadının yüzünü açması câizdir. Bir kadının, -iki rivâyetten birisine göre- mahremlerine gösterdiği yerlerini, iyiyi kötüden ayırt edebilecek yaşa gelmiş, fakat henüz şehvet isteği olmayan çocuğa göstermesi, çocuğun da kadından görünen bütün bunları görmesi câizdir.