Gayrimeşru yola başvurup kocasını terk eden kadının mehir hakkı var mıdır?
Gayrimeşru yola başvurup kocasını terk eden kadının mehir hakkı var mıdır?
Dini nikahla evli bir kadın başka erkeğe kaçınca terkettiği kocasından mehir talep edebilir mi?
URL Kopyala
Her şeyden önce bilinmesi gereken şudur ki önceki nikahlı olduğu eşi şayet kendisini boşamamış ise halen onun karısıdır. Dolayısıyla şimdi ki beraberliği gayri meşru dur. Yapılacak şey şu anki beraber olduğu kişiden iddet tamamlaması, sonrasında ilk ve gerçek kocanın onu boşaması ve ondan da iddetini tamamladıktan sonra beraber olduğu kişiyle yeni bir nikah kıymasıdır. İkinci olarak sahih bir nikahtan sonra eşler beraber olmuş veya beraber olacak bir vakit başbaşa kalmışlarsa bu saatten sonra kadın ne kusur işlerse işlesin mehrin tamamını hak eder. Zira nikâh akdi yapıldıktan sonra eşler arasında cinsel birleşme veya sahih halvet (cinsel ilişkide bulunmalarına herhangi bir engel olmayan bir ortamda baş başa kalmaları) gerçekleşirse; erkek, kadına mehrinin tamamını vermekle yükümlüdür. (İbnü’l-Hümâm, Fethü’l-kadîr, 3/331) Evlenme akdi sahih olur, fakat ilişki veya sahih halvetten önce kadının sebep olmasıyla ayrılık vâki olur veya kadın mehri karşılığında eşinden ayrılma yoluna giderse (muhâlea) mehir hakkı düşer. (İbn Kudâme, el-Muğnî, 7/188-189; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 4/388; el-Fetâvâ’l-Hindiyye, 1/303-304)
Kadının gayrimeşru bir davranışta bulunması mehir hakkını düşürmez. Nitekim rivayet edildiğine göre karısına zina isnadında bulunan bir adam mülâaneden sonra Peygamber Efendimize (s.a.s.) gelip “kadına (mehir olarak verdiğim) malım ne olacak?” diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) “…sana mal yok… bu mal (mehir) eşinle cinsel ilişkiyi kendine helal kılmanın karşılığıdır…” (Müslim, Liân, 5, no: 1493) diye cevap verdi. İmam Nevevî “kadın kocasını doğrulayıp zina yaptığını itiraf etse bile mehir hakkı düşmez” demiştir. (Nevevî, Şerhu Müslim, X, 140) Mehrin kadına eksiksiz bir şekilde verilmesi gereken iki durum vardır: Birincisi nikahtan sonra cima etmek veya cima mümkün olacak bir süre başbaşa kalmak, ikincisi ise zifaftan önce kadının veya kocanın ölmesi. Eşlerden birinin vefat etmesi durumunda mehrin eksiksiz bir şekilde kadına veya -vefat eden kendisiyse- varislerine verilmesiyle ilgili sahabenin icmâı bulunmaktadır. (Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc, IV, 290)