Menü

Eş cinse ilgi duyana ceza verilir mi yoksa bizzat o fiili yaparsa mı ceza verilir? 

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
463 görüntülemeCeza Hukuku

Eş cinse ilgi duyana ceza verilir mi yoksa bizzat o fiili yaparsa mı ceza verilir? 

İslam, zinanın yanı sıra bütün çeşitleriyle eşcinselliği de açıkça yasaklamıştır. Kur’an-ı Kerim’de eşcinsel ilişkinin çok çirkin bir fiil olduğu ve Allah’ın koyduğu sınırları çiğnemek anlamına geldiği açık ve kesin bir şekilde ortaya konmuştur.[1] Gerek zinanın gerekse eşcinselliğin yasaklanmasındaki en önemli hikmet, evliliğin ve aile olmanın meşru kılınmasındaki hikmetle aynıdır. O da yaratılış temeline uygun nezih ve meşru bir cinsel hayat yaşanması ve insan neslinin sağlıklı bir şekilde devamının sağlanmasıdır. Zina ve eşcinselliğin yasaklanmasında bir diğer hikmet de insan neslinin meşru bir şekilde devamının sağlanmasıdır. Bizi yaratan, yaşatan Allah, insan neslinin devamının da ancak meşru ve fıtrata uygun birliktelik olan nikahla ve bununla oluşan aile kurumu içerisinde olabileceğine hükmetmiştir. Buna göre hukuki ve ahlaki bakımdan bireyi zarara uğratan bütün nikahsız ilişki türleri dinimizce yasaklanmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey Lût kavminin davranışıdır.”[2] demiş ve erkeğin eşiyle anal ilişkide bulunmasını da “küçük livâta” şeklinde nitelendirerek yasaklamıştır.[3] Bir başka hadiste de hemcinsleriyle ilişkide bulunan kadınlar ve erkekler zina yapan kişiler olarak ifade edilmiştir.[4]Eşcinsel meyil sebebiyle bir tazir ve uyarı mümkün olabilir ancak ceza tatbiki sadece meyil sebebiyle olmayıp bizzat fiilin işlenmesi durumundadır. İslâm hukukçularının çoğunluğu, Kur’an’da hem zinanın hem livâtanın açık hayâsızlık ve çirkin davranış (fahişe) olarak nitelendirilmesini dikkate alarak livâtayı zinaya kıyas etmiş, bu fiilin zina olarak adlandırılabileceğini ve zina ile aynı hükümleri taşıdığını belirtmiştir. İmam Şâfiî ile Hanefî hukukçularından Ebû Yûsuf ve Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’ye göre livâta yapan kişiye zina suçunda olduğu gibi had cezası uygulanır; fâil muhsan ise recmedilir, muhsan değilse 100 celde ile cezalandırılır. Şâfiîler, livâta suçunda fâilin bekâr olması durumunda kendisine ayrıca sürgün cezası verilmesi gerektiğini ifade ederler. Bu hukukçulara göre livâta suçunun ispatı için zina suçunda olduğu gibi dört şahit getirilmelidir. Ebû Hanîfe, üreme organının dışındaki bir yolla kadın ya da erkekle cinsel ilişkide bulunmanın zina olarak kabul edilemeyeceğini ve livâta yoluyla nesebin karışma ihtimalinin bulunmadığını ifade ederek bu suçu işleyen kimseye devletin yetkili organlarınca takdir edilecek bir cezanın (tazir) verilmesi gerektiğini belirtmekle birlikte livâta suçunun ispatı için iki şahidin yeterli olduğu görüşündedir.

Kadınlar arasındaki eşcinsellik hakkında; “Kadınlar arasındaki sihâk zinadır.”[5]; “Kadın kadınla ilişkide bulunursa ikisi de zina etmiştir.”[6] gibi hadislerle sihâk yapan kadınlara Allah’ın lânet ettiğini,[7] erkekler ve kadınlar arasında eşcinselliğin yaygınlık kazanmasının kıyamet alametlerinden olduğunu[8] ve erkeklere benzemeye çalışan kadınları Peygamber Efendimizin (s.a.v) lânetlediğini bildiren hadisler[9] sihâkın büyük bir günah ve suç olduğu hakkında gösterilen deliller arasında sayılmıştır. Ca‘ferîler’de seviciliğin zina gibi cezalandırılacağı yönündeki -tercihe şayan bulunmayan- görüş hariç tutulursa Sünnî ve Sünnî olmayan fıkıh mezhepleri sihâk fiilinin had cezası değil tazir cezası gerektiren bir suç olduğu hususunda ittifak etmiştir. İlke olarak kamu otoritesinin takdirine bırakılan bu cezanın İslâm hukuk tarihindeki uygulamaları elli sopa, yüz sopa, sürgün vb. şekillerde olmuştur.


Kaynakça:

[1] Nisâ 4/ 15-16; A’raf, 7/80-84; Şuarâ 26/161-175
[2] İbn Mâce, “Ḥudûd”, 12; Tirmizî, “Ḥudûd”, 24
[3] İbn Mâce, “Nikâḥ”, 29; Ebû Dâvûd, “Nikâḥ”, 45; Tirmizî, “Ṭahâret”, 102
[4] Şevkânî, VII, 131
[5] Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî, XIII, 476; Heysemî, VI, 256
[6] Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī, VIII, 233
[7] Abdürrezzâk es-San‘ânî, VII, 334
[8] Hâkim, IV, 483
[9] Buhârî, “Libâs”, 61

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 22/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..