Öncelikle farza durmaya acele etmemek ve bu duruma mahal vermemek gerekir. İkinci olarak meşru mazeretler dışında namazı bozmak caiz değildir. Bu nedenle namazı bozmadan, gelen cemaatin tek başına farz kılan kişiye uymasının doğru olduğunu önceden cemaate öğretmek gerekir. O caminin cemaati olmayıp bilmeyenler için de uyarı levhası asılabilir. Cemaatle kılınan namaz da, cumhur alimlere göre imamın imamlığa niyet etmesi şartı yoktur. Ancak Hanefî mezhebinde kadınlara imam olanın imamlığa niyet etmesi şarttır. Buna göre, tek başına namaz kılan bir kimseye erkeklerin cemaat olmasında bir sakınca yoktur. Arkasından bir kimsenin kendisine tabi olduğunu gören kimse de, artık bu andan itibaren bir imam olduğundan ona göre hareket etmelidir. Normal bir cemaat imamı ne yapacaksa, tek başına namaz kılarken kendine tabi olanlar sebebiyle imam durumunda olan da aynı şekilde davranır. Bununla birlikte, kendisine sonradan uyulan imam intikal tekbirlerini veya sesli namazda kıraati sessiz yapacak olsa namazın sıhhatine halel gelmez. Yine, normal cemaat imamına sonradan gelip uyan mesbuk bir kimsenin, imamın namazından sonra namazını nasıl tamamlaması gerekiyorsa, tek başına namaz kılan bir kimseye sonradan gelip tabi olanın durumu da aynıdır. (Nevevî, Mecmu, 4/202-203; Haşiyetu’t-Tahtavî, 235; V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 2/222)