Menü

Bize büyü yaptığını bildiğimiz kişiye ne gibi bir müeyyide uygulama hakkımız vardır?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
224 görüntülemeAhlak ve Sosyal İlişkiler

Bize büyü yaptığını bildiğimiz kişiye ne gibi bir müeyyide uygulama hakkımız vardır?

Biri bize büyü yapıyorsa veya yaptırıyorsa onu öğrendiğimiz zaman öldürmemiz veya elle müdahale etmemiz caiz mi? Çünkü şu an büyünün kanunen bir cezası yok ülkede ve şikayet etmek boş. Bu durumda ezdirecek miyiz kendimizi?

Aslında sihir menfaat amaçlı bir uygulama olduğundan Allah, Peygamber ve din gibi kutsal gerçekleri tanımaz; bununla birlikte, ihtiyaç duyduğunda bu değerleri menfaat ve başarı aracı olarak kullanmaktan da çekinmez. Bütün bu anlayış ve uygulamalar, Allah’ın irâde ve kudretinin üstünde işler başarabileceği iddiasında olan veya öyle sanılan ya da eyleminin içeriğinde böyle bir iddia saklı bulunan sihirbaza Peygamber’den, hattâ Allah’tan daha büyük değer vermek anlamını ortaya çıkarmakta olup, sihir yapmayı ve yaptırmayı yasaklayan hükmün temelinde öncelikle bu gerekçeler bulunmaktadır.

Sihir öğrenmeyi mutlak olarak haram sayanlar yanında, yalnızca bilgi sahibi olmak ve koruyup korunmak için öğrenmenin câiz olduğunu söyleyenler de vardır. (İbn Haldun, s. 1157; İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, Kahire, 1959, XII, 335) Hz. Ömer (r.a) hilâfeti sırasında büyücülük yapanların cezalandırılacağını ilân etmiştir. Konuyu kamu düzeni açısından ele alan fıkıh âlimleri dinî bakımdan inkârla sonuçlanan sihrin irtidad suçuna denk tutulmasını, bu sonucu doğurmayan sihirlerde ise sihirbaza toplum hayatında meydana getirdiği zarara göre işlem yapılmasını öngörmüşlerdir. (, Ukül, 19; Şâfiî, I, 226-227; Cessâs, I, 61-72; İbn Kudâme, VIII, 151)

Ancak bu cezaları uygulamak yetkililerin işidir, nitekim suçun ispatı zorunludur. Sihir işleminin ispatı için işin ehli olan adil kimselerin şahitliği veya suçlunun ikrarı gerekecektir. Aksi takdirde zanna veya yetersiz delillere dayanarak hareket edilerek uygulanan müeyyideler ile toplumda kaos ve kargaşa oluşmasına sebebiyet verilecek ve adalet sağlanmış olmayacaktır. Belki suçun ikrarı durumunda, fiili müdahale olmadan, psikolojik baskı ve blöf ile sihrin iptalini sağlamaya çalışmak meşru görülebilir. Fiili müdahale yoluyla cezalandırmak ise İslam hukukunda yetkili makamlara ait olan müdahale şeklidir.

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 11/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..