Kur’ân’da “Hâ Mîm” ile başlayan sürelerin okunması esnasında diğer surelerden ayrı bir hüküm yoktur. Kur’ân’ı baştan sona okuyup hatim yapanlar, sırası gelince bunları da diğer sureleri okudukları gibi okur. Dolayısıyla hatim okurken “hâ mîm” ile başlayan surelere gelindiğinde bir oturuşta 7 surenin birden okunması gerektiği, şeker, tuz, su vb. maddeler konularak dualar yapılması, niyetler edilmesi gerektiği hakkında muteber kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur. Peygamber Efendimiz’den (s.a.s.) bu konuda herhangi bir rivayet bilinmemektedir. Dolayısıyla, söz konusu uygulamaların herhangi bir mesnedi olmadığı için bid’at olarak değerlendirilmeli ve bu tür uygulamalara itibar edilmemelidir.

İmam Rabbani (k.s.) ibadetlerde işlenen bazı bidatlere şu örnekleri vermiş ve uzak durulması gerektiğini tenbih etmiştir: ”Kendilerine adak yapılmış olarak, meşayihin kabirlerinde, meşayih için adak olarak kesilen kurbanları dahi, fıkhi rivayetlerde fukaha şirke dahil edip üzerinde sıkı durmuşlardır. Kadınların, meşayih niyeti ile oruç tutmaları da böyledir. Bunların isimlerini ekseriyetle kendiliklerinden uydururlar; onların niyeti ile de oruç tutarlar. Her gününün iftarı için, hususi bir vaziyet tayin ederler. Oruç için de günler tayin ederler. Taleplerini ve maksatlarını da bu oruçlara bağlı kılarlar. Bu oruçlar sebebi ile, o meşayihten hacetlerinin yerine gelmesini talep ederler. Sanırlar ki işlerinin yerine gelmesi onlardandır. Böyle bir fiil, Allah’a ibadette Ona başkasını ortak etmektir. Ona ibadet yolu ile, hacetlerin talebini başkasına yapmaktır. (453. Mektup)