Terör saldırısında öldürülen asker, polis ve vatandaşlar şehit midir?

Dünya ve âhiret hükümleri bakımından şehitler, yıkanmadan ve kefenlenmeden üzerlerindeki elbiseleriyle cenazeleri kılınan kimselerdir. Allah yolunda savaşırken gayri müslimler tarafından öldürülen veya yaralı halde savaş alanında ölü bulunanlar bu gruba girer. Devlete isyan edenler yahut yol kesicilerle çarpışırken ya da canını, malını ve namusunu korurken haksız yere öldürülenlerin bu kapsamda sayılıp sayılmayacağı ihtilâflıdır. Hanefî mezhebinde bunların hepsi, Hanbelî mezhebinde sadece eşkıya tarafından haksız yere öldürülenler bu grupta kabul edilir. Mâlikî ve Şâfiî fakihlerinin büyük çoğunluğuna göre ise bu sayılanlar âhiret hükümleri bakımından şehid olmakla birlikte dünyada kendilerine şehidlerle ilgili hükümler uygulanmaz.^[1] Bu grupta yer alanlar ile tam şehid veya savaş şehidi olarak adlandırılanlar Allah katında en yüce mertebeye sahip şehidlerdir.

Sonuç itibarıyla; müslümanların hakim olduğu ülkelerde gerçekleştirilen terör eylemleri sırasında İslâm topraklarını ve halkını korumak amacıyla vazife yapan mümin asker ve polisler vazife başında öldürüldüğü takdirde uhrevî mertebe açısından ittifakla şehit olurlar. Bu kimselerin maaşlı memur olmaları da buna engel teşkil etmez nitekim mücahitler kazanılan savaşlarda ganimet alır ve gazilere de hususî bütçeden ödeme yapılır. Hâlbuki samimi niyet ile cihada katılan bu kimseler için bu durum şehit ve gazi olmalarına engel teşkil etmez.

 

---

Kaynakça:

[1] İbn Kudâme, II, 535

---

URL Kopyala