Menü

Üzerinde yazılar bulunan kıyafetleri giymek caiz olur mu?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
976 görüntülemeYeme, İçme ve Giyinme

Üzerinde yazılar bulunan kıyafetleri giymek caiz olur mu?

Üzerinde yazı bulunan ancak anlamı kötü olmayan herhangi bir kıyafeti giymek tasvirli kıyafet giymek gibi olur mu? Yani yazılı kıyafet giymek caiz mi?

Giyim kuşam herkesin inancını ve dünya görüşünü yansıtan argümanlardır. Bu sebeple yıkım da, yapım da giyim kuşamdan başlıyor. Çünkü giyim kuşam, sadece vücudu soğuk ve sıcağa karşı korumanın değil, hem şıklığın, hem insanlık onur ve izzetinin, hem iffetin, hem hayanın, hem göreneğin, hem kimliğin göstergesidirler. Asrımız medeniyeti de bütün zehirini giyim kuşam üzerinden kusuyor.

Eskiden medeniyetler ve inançlar giyim ve kuşamlarından ayrılabiliyordu. Her inanç grubu kendi giyim modelini üretiyor, başkalarının peşine takılmadan kendi örfünün takipçisi oluyordu. Meselâ şapka ve zünnar bir Hıristiyan kıyafeti olarak Müslümanlara sızmaya başladığında, Kanunî Sultan Süleyman’ın Şeyhulislâm’ı Ebu’s-Suud Efendi Müslümanların rükû ve secdesine engel olduğu için küfür âlâmeti saymıştı. Fetvalarından birisi şöyledir: Soru: Zeyd, bigayr-i zaruretin başına Yahudi şapkasını giyse, şer’an Zeyd’e ne lâzım gelir?” El-Cevap: Küfür lâzımdır.”[1]

Biz Müslümanlar Avrupa’ya benzemeyiz. Bizim giyim kuşamımız bize özgüdür. Müslümancadır. Bizi gayr-ı Müslim bir ülkede görseler, giyim kuşamımızdan Müslüman olduğumuzu tanırlar, tanımalıdırlar. Oysa şimdi ne kadın, ne erkek, ne Müslüman, ne kâfir giyim kuşamından tanınmaz hale geldi. Bu nedenle gayrimüslim icadı olan yazılı kıyafetlerin giyilmesi uygun değildir ancak resimli kıyafet statüsünde de değildir, namazın sıhhatine engel olmamakla birlikte bu yazılar arka safta namaza duran müminlerin dikkatinin dağılmasını sağlayıp namazlarının kerahete düşmesine sebep olacağı için bu tür kıyafetleri giymek de kerahetten boş değildir.

 


Kaynakça:

[1] Şeyhulislâm Ebussud Efendi Fetvaları 530. Mesele, s. 118

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 21/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..