Düğünlerde ve kına gecelerinde def çalıp eğlenmek caiz midir?
Düğünlerde ve kına gecelerinde def çalıp eğlenmek caiz midir?
Düğünlerde sadece def eşliğinde erkek kadın ayrı mekanlar olmak kaydıyla oynamak halay çekmek vb. günah mıdır?
Peygamber Efendimiz (s.a.s) zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ters düşmesinden ötürü, zahirleri baz alınarak bu konuda bir hüküm verilemez. Bu yüzden mercilerin ekseriyeti, boş ve nefsani eğlenceyi haram bilmekte ve de def ile onun dışındaki başka bir şey arasında ve düğün merasimi ile onun dışındaki diğer şeyler arasında bir ayrım gözetmemektedirler. Çalgısız hareket etmek hakkında da; bazı merciler erkek erkeğe ve kadın kadına şehveti tahrik etmemesi ve başka bir günah ve kötülüğe sebep vermemesi şartıyla caiz görmektedirler, bazıları ise sadece kadının kocası için dans etmesini caiz görmektedir.
İslamiyetin ilk dönemlerinde düğünlerin def ile ilan edilmesine müsaade edilmesi sebebiyle bazı alimler mahremiyet sınırlarına riayet şartıyla kına gecesi kadınların kendi arasında def çalmasını caiz görmüşler. Fakat İslâmiyet kuvvet kazandığı zaman, Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) def çalmayı yasakladı ve def çalan muhannesleri Medine-i münevvereden çıkarttı.[1] Nitekim Beyhaki’nin Said b. Mansur – Ebu Avane – Abdulkerim el-Cezeri – Ebu Hişam el-Kufî yoluyla rivayetinde; İbn Abbas (r.a.) şöyle dedi: “Def haramdır, çalgı aletleri haramdır, davul haramdır, zurna haramdır.”[2]
Dolayısıyla her ne kadar bazı alimler düğün vesilesi ile zilsiz def çalmayı caiz görmüş olsalar da tercih edilen ve ihtiyatlı görüş olan İmam Ebu Hanife’nin görüşünde düğün veya benzer toplantılar vesilesiyle def veya başka aletlerle musiki icrası tahrimen (harama yakın) mekruhtur.[3] Buna binaen ilahi sanatçıları tutmak ve def vb. eşliğinde ilahi icrası sebebiyle bu sanatçılara ücret vermek de caiz olmayacaktır. Zira yapılması ve icrası caiz olmayan bir iş karşılığında ücret almak veya vermek de caiz değildir.
Kaynakça:
[1] Musannef ibn-i Ebî Şeybe hadis no: 16668
[2] Beyhaki (10/222)
[3] el’Bahrur-Raik, 7/88; Raddul’Muhtar, 5/483
URL Kopyala
