Menü

İş kazası sebebiyle sakatlanma durumunda işyerinden tazminat almak caiz mi?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
1.14K görüntülemeSigorta ve Tazminat

İş kazası sebebiyle sakatlanma durumunda işyerinden tazminat almak caiz mi?

Hata yoluyla ölüme sebebiyet verme durumunda ölenin varislerinin diyet alması, ölümle sonuçlanmayan kazalarda ise, vücudu zarar gören kişinin uzvunda kalıcı hasar varsa uzuv diyeti, yoksa tedavi masraflarını talep etme hakkı vardır. Bu bedel İslam’ın ilk dönemlerinde âkile denilen kuruluş tarafından karşılanmakta idi, bu da; varsa kişinin mensup olduğu bir sendika, yoksa sülalesinden oluşan bir teşekkül şeklinde idi, yani diyeti suçlu kişi tek başına ödeme imkânına sahip olmadığı için, bir yardımlaşma sistemi yoluyla diyet ödenirdi. Günümüzde şartlarında ise bu bedeli tamamen suçluya yüklemek hak değildir. Bu durumda şayet imkanı varsa suçlunun bu bedeli kendisi yahut varsa bağlı olduğu sendikadan karşılaması ya da kendisine yıllık prim ödediği sigorta şirketinden gerekli mevzuata göre karşılaması da mümkündür. Burada sigorta sisteminin İslami ölçülere uygun olup olmaması kazada mağdur olan kişinin elinde olup düzeltmeye muktedir olduğu bir durum da değildir. Dolayısıyla mevzuat gereği ödemeyi kabullenen sigorta şirketinden hasarını karşılaması mümkündür.

Ancak iş kazalarında işçilerin tazminat/diyet hak etmesi için işverenin bu kazalarda ihmali olması gerekir. Şayet işçinin kendi ihmali veya dikkatsizliği nedeniyle olmuş ise herhangi bir tazminat alması caiz olmaz. İş kazalarında işverenin sorumlu olması için; gerekli tedbirleri almamasından kaynaklanarak bizzat kazaya sebebiyet vermiş olması gerekir, aksi takdirde işçilerin tazminat adı altında herhangi bir ödeme alması caiz değildir . İslam hukukunda (fıkıhta) işverenin iş kazasından sorumlu tutulması, kusur ve ihmal prensiplerine dayanır.  İşverenin sorumluluğu, bir anlamda “garanti” (damân) prensibine dayanır. Garanti, bir başkasının malına veya canına verilen zararı tazmin etme yükümlülüğüdür. İş kazası bağlamında işveren, işçinin güvenli bir ortamda çalışmasını garanti etmekle yükümlüdür. Bu garantinin ihlali, sorumluluğu doğurur. Ancak eğer işveren, kazaya doğrudan sebep olacak bir eylemde bulunmuşsa, örneğin işçiye tehlikeli bir aleti kullanması için zorlamışsa, sorumluluk kesinleşir. Bu durumda işveren, kasten veya ihmalen zarara neden olduğu için tazminat (diyet veya mal tazminatı) ödemekle yükümlü tutulur.

İşveren, kazaya doğrudan sebep olmasa da, tehlikeli bir durumu ortadan kaldırmadığı için zarara dolaylı olarak neden olmuştur. Örneğin, iş güvenliği önlemlerini almamak, makinenin bakımını yaptırmamak bu duruma örnektir. Fıkıh kuralı şöyledir: “Mübaşir (doğrudan sebep olan), mütesebbibin (dolaylı sebep olanın) sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.” Bu, işveren iş güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu için, kaza dolaylı da olsa onun ihmalinin bir sonucu olarak görüldüğünde sorumluluğu devam eder. İşverenin sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması esastır. Kusur, işverenin işçiye karşı olan sorumluluklarını yerine getirmemesiyle ortaya çıkar. İslam hukukunda “zarar vermek ve zararla karşılık vermek yoktur” (lâ darar ve lâ dırâr) temel prensibi gereği, işveren işçiyi zarardan korumakla yükümlüdür. İş sağlığı ve güvenliği konusunda alınması gereken örfi (geleneksel olarak bilinen) ve akli (mantıken gerekli olan) tüm tedbirleri alması gerekir. Bu tedbirlerin alınmaması, şayet kazaya sebebiyet vermişse açık bir kusur ve ihmal olarak kabul edilir.

Eğer kaza tamamen işçinin kendi ihmali veya dikkatsizliği sonucu meydana gelmişse, işveren sorumlu tutulmaz. Örneğin, işçinin kendisine verilen güvenlik ekipmanlarını kasıtlı olarak kullanmaması veya açıkça yasaklanmış tehlikeli bir eylemde bulunması durumunda sorumluluk işçiye aittir. Kaza, işverenin kontrolü dışındaki, önlenemez doğal afetler veya beklenmedik olaylar (mücbir sebep) sonucu meydana gelmişse işverenin sorumluluğu yoktur. Özetle, fıkıh kuralları çerçevesinde işveren, işçinin iş kazası sonucu uğradığı zararlardan, kazanın işverenin kusuru, ihmali veya önleyici tedbirleri almaması nedeniyle meydana gelmesi halinde sorumludur. Bu sorumluluk, hem doğrudan hem de dolaylı sebep olma (mübaşeret ve tesebbüb) prensipleriyle temellendirilir ve damân (garanti) yükümlülüğünün bir parçası olarak değerlendirilir.

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 19/08/2025

URL Kopyala
0
Cevap yaz..