Dinden çıkıp giren kocaya karısının geri dönmesi için iddet beklemesi gerekir mi?

Kocanın karısına dönüş yapabilmesi için iddetin bitmesini beklemek gerekmez, aksine hatta bazı durumlarda iddet bittikten sonra geri dönüş mümkün olmayabilir. Üç talak verilmiş olmaması şartıyla, açık sözlü boşama anlamına gelen ric’i talakta, iddet süresi içerisinde koca karısının onayını almadan karısına döndüğünü ifade eden sözler sarf etmesi ile evlilik kaldığı yerden devam eder. Ancak şayet ric’i talakta iddet bitmiş olursa veya kinayeli sözlerle boşama anlamına gelen bâin talak verilmiş olması durumunda ise yeni bir nikah ile dönüş mümkündür. Eşlerden birinin dinden çıkması durumunda da iman ve nikah tazelemek gerekir fakat bu nikahın tazelenmesi için iddetin bitmesini beklemek diye bir durum söz konusu değildir. Bu nikahın sahih olabilmesi için mehir dahil normal kıyılan nikahta aranan şartların tamamı bulunması gerekir. Dolayısıyla sanki bu nikah eşler arasında ilk kez kıyılıyor gibi hareket edilmeli ve hiçbir şartı eksik edilmemelidir.

Dinden çıkmayı gerektiren söz veya fiillerde bulunan kişi, şehadet getirerek imanını ve varsa nikahını da yenilemesi gerekir. Ancak dinden çıkmasına sebep olan şey itikadî bir problem ise bu yanlış inancını düzeltmedikçe ne kadar şehadet getirse de iman etmiş olmaz. Dinin kesin esaslarından birisinin bilerek inkâr edilmesi veya hafife ya da alaya alınması kişinin dinden çıkmasına sebep olur. Mesela Allah’a, Peygambere ve dinen mukaddes olan değerlere küfreden, namazı ve orucu inkâr eden kişi İslam dininden çıkmış olur. Hanefi mezhebine göre, eşlerden birinin dinden çıkmasıyla, evlilik kendiliğinden sona erer. Tövbe ederek İslam’a dönse bile yeni bir nikâh akdi olmaksızın evlilik hayatını devam ettiremez. Şafii mezhebine göre, dinden çıkan kimse tövbe eder de iddet müddeti içinde İslam’a dönerse yeni bir nikâh akdine gerek kalmaksızın evlilik hayatını devam ettirebilir. (Şafii, el-Ümm,1,297; Şeyhizade, Mecme’u’-l enhur,1,546)

---

URL Kopyala