Evlat edinmek isteyen kadının süt gelsin diye göğsünden tedavi olması caiz midir?
Evlat edinmek isteyen kadının süt gelsin diye göğsünden tedavi olması caiz midir?
Bir kadın evlatlık çocuk alacak kadından süt gelmesi için tedavi olması gerekiyor, tedavi göğsü üzerinde uygulanacak, süt gelmesi için bu şekilde tedavi olması caiz midir?
Öncelikle; burada bir zaruret olmadığı için göğsünden tedavi görecek olan kadın sadece kadın doktora gidebilir. Zira evlat edinmek bir zaruret değildir ve farklı cinse tedavi ancak alternatif hem cins doktor bulunamaması durumunda caiz görülmüştür. Bununla birlikte tedavi sonucunda gelen sıvı süt olmalıdır, aslı süt olmayan sarı su gibi bir akıntıyı içmekle süt hısımlığı doğmaz. Rengi farklı olsa da süt olması gerekir, bu da bilir kişiler tarafından tespit edilebilir. Yani meselenin özü; kadının göğsünden gelen sıvının çocuğu besleyen bir gıda olması ile alakalıdır, bu besleme özelliği de sütte mevcuttur. Dolayısıyla süt dışındaki herhangi bir sıvı ile mahremiyet sabit olmaz fakat aslı süt olup rengi değişime uğramışsa bununla mahremiyet sabit olur. Ayrıca İslam’da sırf mahremiyet oluşsun diye süt emzirmek şeklinde bir uygulama da yoktur ancak çocuk için bir zaruret gereği ihtiyaç hasıl olması durumunda bu yola başvurulması sebebiyle de bir mahremiyet oluşur.
Bununla birlikte; çocuk emziren kadının kocası, emzirilen çocuğa süt baba olabilmesi için sütün kendisinden kaynaklanması gerekir. Yani bu kadının, kocasından hamile kalması sebebiyle meydana gelen sütten içen çocuk bu adamın süt çocuğu olabilir. Buna göre; bekar bir kadından süt gelmiş olsa ve bununla bir çocuk emzirmiş olsa emen ile emziren arasında süt mahremiyeti sabit olur. Ancak daha sonra bu kadın evlenmiş olsa bu emzirdiği çocuk ile kocası arasında süt mahremiyeti olmaz. Aynı şekilde kocasından çocuk yapmamış olan kadından tedavi yoluyla süt gelip çocuk emzirse, bu çocuk kadının süt çocuğu olsa da kocasının süt çocuğu olmaz. Bir adamın bir çocuğa süt babası olabilmesi için; o çocuğun içmiş olduğu sütün o adamdan kaynaklı olması gerekir. Yani kadının o adamdan çocuk dünyaya getirmesi sebebiyle meydana gelen sütten çocuğun içmesi gerekir.
Ancak kocası ölmüş veya kocasından boşanmış çocuklu bir kadın ile evlenen erkek, bu kadınla cima ettikten sonra kadının bu çocuğu bu erkeğe artık ebedi mahrem olur. Ancak şayet nikahtan sonra henüz eşler arasında cima olmamış ise böyle bir mahremiyet oluşmaz. Kadının nesepten olan bu çocuğu ile, sonradan evlenip birlikte olduğu erkek arasında nasıl mahremiyet oluşuyor ise aynı şekilde kadının sütten olan çocuğu ile, evlenip birlikte olduğu kocası arasında da mahremiyet oluşur velev ki onun süt babası olmasa da. Sonuç olarak; bu şartların tahakkuk etmesi durumunda koruyucu aile olmak da mümkün olacaktır. Ancak koruyucu ailelerin bu çocukları nüfuslarına kaydetmesi söz konusu olursa fıkhi açıdan bir takım sorunlar oluşturacaktır. Nitekim nüfusa kaydedilen çocuklar ile aileler arasında dinen hak olmayan kanuni mirasçı olma durumu meydana gelecektir.
URL Kopyala