Menü

Bir hocanın yaramazlık yapan talebesini dövmesi caiz midir? 

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
218 görüntülemeAhlak ve Sosyal İlişkiler
0 Yorum

Bir hocanın yaramazlık yapan talebesini dövmesi caiz midir? 

Bir hocanın yaramaz talebesini dövmesi caiz midir?

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 04/06/2025

URL Kopyala
0

Hocanın yaramazlık yapan talebesini dövmesinin caiz olup olmadığı sorusu, hem İslam hukuku (fıkıh) hem de eğitim bilimleri açısından ele alınması gereken önemli ve hassas bir konudur. Bu mesele, tarihsel süreç içerisinde farklı yorumlara tabi tutulmuş olsa da, güncel yaklaşımlar ve İslam’ın temel ilkeleri doğrultusunda net bir çizgi ortaya koymaktadır. İslam hukukunda çocuk terbiyesi ve cezalandırma konuları, erken dönemlerden itibaren fakihler (İslam hukukçuları) tarafından ele alınmıştır. Bazı klasik fıkıh kaynaklarında, çocuğun ıslahı amacıyla “hafif” bir darpın caiz olabileceğine dair görüşler bulunmaktadır. Ancak bu görüşler dahi, darpın asla iz bırakmaması, yaralamaması, onur kırıcı olmaması ve son çare olarak kullanılması gibi çok katı şartlara bağlanmıştır. Amaç, cezalandırmak değil, çocuğun doğruyu öğrenmesine yardımcı olmaktır. Ancak, günümüz İslam alimleri ve fıkıh konseyleri, bu eski görüşleri modern pedagoji ve çocuk psikolojisinin verileri ışığında yeniden değerlendirmektedir. Güncel yorumlarda, fiziksel cezalandırmanın çocuğun ruhsal ve fiziksel sağlığına verdiği zararlar göz önünde bulundurularak, dövmenin caiz olmadığı görüşü ağırlık kazanmaktadır.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), çocuklara karşı daima şefkat, merhamet ve anlayışla yaklaşmıştır. Onun hayatında çocuklara karşı uyguladığı fiziksel bir ceza örneği bulunmamaktadır. Aksine, çocuklarla oyun oynadığı, onları sevdiği, kucakladığı, hatalarını sabırla düzelttiği ve nasihatle yol gösterdiği bilinmektedir. Hadislerde çocuklara karşı nazik olunması, onlara zulmedilmemesi ve haksızlık yapılmaması yönünde genel emirler bulunmaktadır. Örneğin, “Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze tazim etmeyen bizden değildir” hadisi, çocuklara karşı genel şefkat prensibini ortaya koyar. Dövülen çocuk, öğrenme sürecini korku ve kaygı ile eşleştirir. Bu da öğrenme isteğini köreltir ve okuldan, hocadan uzaklaşmasına neden olabilir. Fiziksel cezalandırma, çocuğun kendine güvenini zedeler, değersizlik hissi yaratır ve benlik saygısını düşürür. Dövülen çocuklar, ileride kendileri de başkalarına karşı şiddet uygulama eğilimi gösterebilirler. Şiddeti bir çözüm yöntemi olarak öğrenirler. Cezadan kaçınmak için yalan söyleme veya hile yapma gibi olumsuz davranışlara yönelebilirler. Öğrenci ile hoca arasındaki güven ilişkisi zedelenir, iletişim kanalları kapanır. Çocuk, sorunlarını hocasıyla paylaşmaktan çekinir. Depresyon, anksiyete, öfke kontrol sorunları gibi çeşitli psikolojik problemlere yol açabilir.

Yaramazlık yapan bir öğrenciye karşı hocanın başvurması gereken yöntemler yapıcı olmalıdır. Öncelikle öğrenciye yaptığı davranışın yanlışlığı açıkça anlatılmalı, sonuçları üzerinde düşünmesi sağlanmalıdır. Öğrenciye davranışlarının sorumluluğunu üstlenmesi öğretilmeli, gerekirse yaptığı hatayı telafi etme fırsatı verilmelidir. Eğer uygunsa, öğrencinin yaptığı yaramazlığın doğal veya mantıksal sonuçlarını yaşamasına izin verilmelidir. Örneğin, derste dikkat dağıtan öğrencinin konuyu kaçırması gibi. Bazı ayrıcalıklardan veya sevdiği bir aktiviteden kısa süreliğine mahrum bırakma (örneğin, teneffüste 5 dakika erken sınıfa alma gibi) etkili olabilir. Doğru davranışlar ödüllendirilmeli, öğrencinin olumlu davranışları pekiştirilmelidir. Öğrencinin davranışının altında yatan nedenleri anlamaya çalışmak, ona empatiyle yaklaşmak sorunun çözümüne yardımcı olabilir. Sorunlu davranışlar devam ediyorsa, veli ile işbirliği yaparak çözüm yolları aranmalıdır. Sonuç; hocanın yaramazlık yapan talebesini dövmesi, İslam’ın ruhuna, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) eğitim metoduna ve modern pedagojinin ilkelerine tamamen aykırıdır. Fiziksel şiddet, çocuğun gelişimi üzerinde onarılamaz zararlar bırakır ve eğitim ortamında asla yeri olmamalıdır. Bir eğitimcinin öncelikli görevi, öğrenciyi sevgi, anlayış, sabır ve doğru iletişim yöntemleriyle eğitmektir.

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 04/06/2025
0
Cevap yaz..